"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/399 E., 2023/453 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/103 E., 2022/94 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının evliliklerinin bir kaç ayı içinde müvekkilini kolundan tutarak babasının evine götürdüğünü, 2011 yılında davalının geçim sıkıntısı çektiklerinden bahisle iş bulmak amacıyla diyerek Ankara iline gittiğini ve 8 senelik ayrılık boyunca 2 defa 15 dakikalık süre içinde ortak çocuklarını ve müvekkilini gördüğünü, müvekkilinin çocuklarını 8 sene boyunca tek başına büyüttüğünü, iş bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminata, çocuklar için ayrı ayrı 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin uzun yıllardır evine gelmediği, ailesi ve çocukları ile ilgilenmediği ve yıllardır iletişim kurmadığı, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı kadın lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk, iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı dava dilekçesinde delil bildirmediği, 25.11.2019 tarihli dilekçe ile dava dilekçesini deliller yönünden ıslah ettiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı maddesi uyarınca taraflardan biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen ve tamamen ıslah edebileceği, yapılmayan usul işlemlerinin ıslahı mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davacı kadının ıslah dilekçesi ile bildirdiği tanık beyanları doğrultusunda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü isabetsiz olduğu davacı kadının ileri sürdüğü kusurlu vakıaları ispatlayamadığı, davalı erkek de süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, boşanma davasının reddi gerekmekte ise de davalı erkeğin boşanma yönünden istinafı bulunmadığından boşanma kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusuru ispatlanamadığından aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğinden somut olayda davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmadığı, o halde davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilecek yerde yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı, davalı erkeğin aleyhine hükmedilen tedbir/yoksulluk/iştirak nafakalarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, davalı erkeğin kusur, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı kadının şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi ve tazminatların reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek; yoksulluk nafakasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir kusurun ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesi, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.