Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5768 E. 2024/4071 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1150 E., 2022/3164 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/818 E., 2021/992 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin eviyle, eşiyle ve çocuklarıyla hiçbir şekilde ilgilenmediği, onlara zaman ayırmadığı, ilgisiz, sadakatsiz bir eş ve baba olduğunu, erkeğin kuyumcu olması sebebiyle haftanın üç günü şehir dışında olduğunu, kalan dört günü evine ve ailesine ayırması beklenirken bugünlerde de eve gece 12.00' den erken gelmediğini, erkeğin 12 senedir nedenini müvekkilinin anlayamadığı şekilde evden, eşinden ve çocuklarından uzak durduğunu, yokluğunun telafisi olarak ise sürekli kadına "Sen yap, sen al, hallet, sen git kaç paraysa veririm, ne kadar istiyorsun, ne kadar lazım, al şu parayı biraz annenlerde kalsana, kafamı dinlicem eve bir süre uğramasana" şeklinde evlilik birliğinin yükümlülüklerine aykırı saçma isteklerde bulunup kadına da sadece para ile sus payı verdiğini, erkeğin tutarsız tavırları yüzünden kadının ailesine ve akrabalarına sürekli küçük düştüğünü, erkeğin evde kendi kendine konuşmaları, halüsinasyon görmeleri ve kadını öldürmeyi tasarlamaları sebebi ile psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşündüklerini, hastaneye sevkini talep ettiklerini, 3-4 kez mutfaktan bıçak alıp müvekkilinin boğazına dayadığını, "... bak bir ileri bir geri yaparsam ölürsün, biter bu iş" şeklinde paranormal davranışlar sergilediğini, evliliğin ilk yıllarında erkeğin işsiz olup tarafların maddî sıkıntılarla yıllar geçirdiğini, para kazandıktan sonra müvekkiline psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, her canı sıkıldığında müvekkilini kapı önüne koyduğunu, babasının evine bıraktığını, babasını, amcasını aradığını gelin götürün diye akrabalarını tartışmalara dahil ettiğini, küçük sebeplerden müvekkilinin hiç anlam veremediği şekilde kavgalar çıkararak müvekkilini evden gönderdiğini, düğün nişan, iftar, davet, kına, hiçbir önemli günde eşiyle birlikte gitmediğini, kadına ve onun babasına kardeşine hakaret etmekte evden kovmakta küfüretmekte hatta son iki yılda bazı geceler eve sarhoş geldiğini, son olayda 20.12.2019 tarihinde her nasılsa yine bir kavga sebebi ararken bu sefer "Benden izin almadan nereye gittin oruspusun sen"diyerek kavga çıkardığını, hem babalık hem de eş olma vazifelerini üstlenmediği gibi evliliği kendisine bir engel olarak gördüğünü, kendisini odaya kilitleyip video izleyip tatmin olduğunu, bu yüzden yatak çarşaf yıkadığını, kadınlık gururu ile oynadığını, bu evlilikte müvekkilinin 12 yıl boyunca maddi manevi haylı yıprandığını, kadınlık duyguları unutulmuş sürekli hor görülüp istenmeyen dışlanmış bir kadın olduğunu, hiç sebepsiz sürekli "Seni sevmiyorum, senden nefret ediyorum" şeklinde sözler söyleyerek kadını hissiyatsızlaştırdığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 1.000,00 TL, ... için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile bağlanan nafakalara üfe-tüfe oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların hiçbirini kabul etmediklerini, erkeğin işi gereği haftanın 2-3 günü şehir dışına seyahat ettiğini, kadının erkeğe küçük düşürücü, onur kırıcı ithamlarda bulunduğunu, "Cahil, ilkokul mezunu, deli, sen erek misin, senden adam olmaz, artık seni istemiyorum, yanıma yakışmıyorsun" gibi sözleri ortak çocuk ve aile dışı kişilerin de yanında söylemiş olmasının erkeği psikolojik olarak bir haylı yıprattığını, aile sırlarını üçüncü kişilere anlatıp aile mahremiyetini ihlal ettiğini, aile birliği içerisinde yaşanıp, ailede kalması gereken konuları başta annesi olmak üzere kuzenlerine ve akrabalarına anlatmak suretiyle evlilik birliğinin saygınlığını zedelediğini anne ve babasına aile hayatlarına olan müdahalesine sessiz kaldığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları ihlal ettiğini, aşırı derecede gezmeyi, ihtiyaç ötesinde alışveriş istediği ve haftanın en az 3-4 günü ortak çocukları evde yalnız bırakarak gezmeyi alışkanlık haline getirdiğini, ev içerisinde sürekli telefon ve bilgisayarla uğraşması neticesinde de ailesinden soyutlandığını ve birlik görevlerini ihmal ettiğini, çocukların eğitim döneminde onları yalnız bırakarak tur gezilerine çıktığını, ekonomik birliğe zarar verici harcamalar yaptığını, fiili evlilik süresince erkeği güven sarsıcı davranışlarla suçladığını, özellikle son zamanlarda erkeğe karşı paranoyak bir tutum sergilediğini, müvekkil ile olan telefon görüşmelerini dahi ses kayıt cihazı ile kayıt altına aldığını, müvekkilinin cebinden gizlice para aldığını, fiili ayrılık gerçekleştikten sonra 26.12.2019 tarihinde müvekkilin olmadığı bir zamanda eve gelerek müvekkiline ait para ve altınları alarak ortak konutu terk ettiğini, müvekkilinin annesine de saygısız davrandığını, erkeğe hakaret edip aşağıladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına para verdiği, ancak bunun dışında, evi ve çocukları ile ilgilenmediği, düğün ve cenazelere katılmadığı, tüm sorumluluğun kadında olduğu, hakaret ve tehdit ettiği, kadının ailesine küfür ettiği, gelin kızınızı alın dediği, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, yaşı küçük çocukları bırakıp gezmeye gittiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, ... için aylık 800,00 TL, ... için aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 650,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden aylık 1.650,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen çocuklarını bırakıp gezmeye gittiğine dair kusurun, kadının çocuklarını, erkek kardeşine bırakarak gezmeye gitmesi, dinlenen tanık beyanlarınca da kadının, yine kuzenleri ve kız kardeşi ile gezmeye gitmesi vakıasının, münferit olduğu, bu durumda, kadının kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadının çocuklarını, bırakarak gezmeye gitmesine ilişkin kusurun gerekçeden çıkartılarak, gerçekleşen bu duruma göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna ilişkin Mahkeme tarafından yapılan tespit değişmese de, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve ortak çocuk ...’nın ihtiyaçlarına göre; kadın lehine hükmedilen yoksulluk ve ortak çocuk ... lehine takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, kadın lehine aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ... lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer, erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar ve tazminatlar ile nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.