Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5977 E. 2023/5345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik öncesi soyadının kullanılması talebiyle açılan davada, erkeğe yapılan tebligatın usule uygunluğu, kadının evlilik öncesi soyadını kullanma hakkı ve yargılama giderlerinin erkeğe yükletilmesinin hukuka uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe yapılan tebligatın usule uygun olduğu, kadının evlilik öncesi soyadını kullanma hakkının Anayasa Mahkemesi kararıyla güvence altına alındığı ve davayı kaybetmesi sebebiyle yargılama giderlerinin erkeğe yükletilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/222 E., 2023/675 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/182 E., 2022/897 K.

Taraflar arasındaki evlilik öncesi soyadının kullanılmasına izin verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacının kızlık soyadı olan" Altuntaş" soyadını tek başına kullanmasına ve soyadının "Altuntaş" olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davacının kadın doğum uzmanı olduğunu, evlenene kadar eğitim hayatında kızlık soyadı ile tanındığını, tüp bebek alanında yapmak istediği mesleki kariyerini kızlık soyadı ile yapmak istediğini ve Anayasa Mahkemesi kararlarının da talebine uygun olduğunu iddia ederek; kızlık soyadı olan "Altuntaş" soyadını tek başına kullanmasına izin verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Müdürlüğü cevap dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 187 nci maddesine göre kadının evlenmekle kocasının soyadını almasının kanun gereği olduğunu iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Dava dilekçesi dahili davalı erkeğe 25.04.2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, dahili davalı erkek dava dilekçesine cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4721 sayılı Kanun'un 187 nci maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı düzenlemesi yer almakla birlikte, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarında düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunun belirtildiği ve kadının kızlık soyadını kullanması için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç olmadığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile davacının kızlık soyadı olan" Altuntaş" soyadını tek başına kullanmasına, davacının soyadının "Altuntaş" olarak değiştirilmesine ve 9.200,00 TL vekâlet ücreti ile davacının yaptığı 207,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; usule aykırı tebligatlar sebebiyle davalının davadan haberdar olamadığını ve böylelikle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, davacının boşanma kararı ile elde edebileceği sonucu ayrı bir dava açarak talep etmekte hukuki yararı olmadığını, kadın eşin eşinin soyadını almasının yasal zorunluluk olması ve aynı şekilde kızlık soyadını tek başına kullanmasının da yargı içtihatları gereği olması karşısında davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğini ve bu nedenle davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; usule aykırı tebligatlar sebebiyle davalının davadan haberdar olamadığını ve böylelikle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, kadın eşin eşinin soyadını almasının yasal zorunluluk olması ve aynı şekilde kızlık soyadını tek başına kullanmasının da yargı içtihatları gereği olması karşısında davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilememesi sebebiyle aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı erkeğe yapılan tebligatların usule uygun olup olmadığı, kadının evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanmasına izin verilmesinde ve kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilip yargılama giderlerinin erkeğe yükletilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 187 nci maddesi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ilgili hükümleri. Anayasa'nın 190 ıncı maddesinin beşinci fıkrası. Anayasa Mahkemesi'nin 28.04.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 22.02.2023 tarihli ve 2022/155 Esas, 2023/38 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup dahili davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.