Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5991 E. 2024/4219 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde belirtilen toptan yoksulluk nafakası miktarı ile hüküm fıkrasında yer alan miktar arasında çelişki bulunması gözetilerek karar, toptan yoksulluk nafakası yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/980 E., 2023/960 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yahyalı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/412 E., 2023/76 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın tarafların tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin umursamaz, ilgisiz, sevgisiz, değer vermeyen soğuk, aksi karakterli, takıntılı, biri olduğunu, erkeğin türlü sebeplerle üzerinde aşrı derecede bir baskı kurduğunu, küserek kendince cezalandırdığını, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, görüştüğünde tartışma çıkardığını, kadının ailesine düşmanca tavırlar sergilediğini, kadına ailesinin yanında hor gördüğünü, hizmetçi muamelesi yaptığını, kendisine ve ailesine yönelik tehdit, hakaret ettiğini, alaycı sözler söylediğini, beddua ve lanet okuduğunu, fiziki şiddet, ekonomik ve cinsel uyguladığını, kadını evden kovduğunu, en son Ekim ayında "katlanırsan ben buyum, kabul etmezsen sen bilirsin, piçini de al git" dediğini, kadının babasını arayıp " ben bu kızla geçinemiyorum" dediğini, kadının bunun üzerine 02.10.2021 tarihinde evden ayrıldığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığını, erkeğe ve ailesine ilgisiz ve saygısız davrandığını ve hakaret ettiğini,, sürekli yalan söylediğini, sürekli evi terk edip gittiğini, kadının ikinci evliliği olduğunu, önceki evlilikten 3 çocuğu bulunmakta iken evlenirken bir kızı olduğunu söylediğini, evlendikten sonra haberdar olduğu kadının oğlunun sürekli olarak tarafları rahatsız ettiğini, erkeği tehdit ettiğini, kadının boşanmak için para istediğini, parayı vermezse kızıma taciz etti diyerek polise şikayet edeceğini söylediğini, kadının eski eşinin yanına döneceğini söyleyerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, ailemin yanına gidiyorum diyerek evden çıktığını ancak gittikten sonra kadına ulaşamadığını, kadının eski eşinin bulunduğu Yeşilhisar'a gittiğini görenlerin olduğunu, erkeğe haber vermeden sürekli olarak evden ayrılıp gittiğini, kadının babasının boşanma için para istediğini, kadının annesinin de erkeğe hakaret ettiğini, kadının tüm eşyaları alarak evi terk ettiğini belirterek karşı davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazmina karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; kadın ile ilgilenmediği, evde erkekten kaynaklı küslüklerin olduğu, eşinin ailesi ile bir araya geldiğinde onlarla ilgilenmediği, evin iaşesini ihtiyaçlarını karşılamadığı, hamileliği sırasında ilgilenmediği, eşinin ailesini tehdit ettiği ve davacıya yönelik hakaretler ettiği, "sizi yakacağım, kızınızı istemiyorum, bu ne biçim kız" dediği; kadının ise erkeğin anne babasının ve akrabalarının eve gelmesini istemediği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin açtığı boşanma davasının reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığını, kadının davasının kabulünün haksız olduğunu, asıl davanın tüm talepleri ile reddine, karşı davanın da tüm talepleri ile kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadına “erkeğin anne babasının ve akrabalarının eve gelmesini istemediği” vakıasının kusur olarak yüklendiği, buna rağmen erkeğin davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarının düşük olduğu, tarafların tespit edilen sosyo-ekonomik durumları, kusur ve dereceleri, evlilik süresi tarafların ikinci evliliği olması tarafların yoksulluk nafakası nedeniyle sık sık karşı karşıya gelmemesi ve süreçten bir an önce kurtulup kendi yaşamlarına bakmaları amacıyla kadın yararına 15.000,00TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin daha doğru olacağı gerekçesiyle kadının tazminat miktarlarına, erkeğin ise karşı davanın reddi ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusuru bulunmadığını, karşı davanın kabulünün haksız olduğunu belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu,174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın gerekçesinde kadın yararına 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, kararın hüküm kısmında 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında toptan hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesince toptan yoksulluk nafakasının miktarı yönünden gerekçe ve hüküm çelişkisi giderilerek bir karar verilmek üzere hükmü bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının "toptan yoksulluk nafakası" yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yoksulluk nafakasının esasına ve miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.