"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/543 E., 2023/572 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/440 E., 2022/448 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne, boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin açtığı boşanma davasının reddedildiğini ve 19.09.2016 tarihinde kesinleştiğini, tarafların tekrar bir araya gelmediklerini beyanla fiili ayrılık sebebiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin sebepsiz evi terk ettiğini, başka kadınla yaşadığını ve bu kadından bir çocuğunun olduğunu beyanla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin15.02.2022 tarih ve 2019/498 Esas, 2022/43 Karar sayılı kararı ile; erkek tarafından kadına karşı açılan boşanma davasının, Mahkemenin 2015/112 Esas, 2015/365 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği ve 19.09.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 06.11.2019 tarihinde, reddedilen ilk boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtikten sonra açıldığı, reddedilen ilk boşanma davasından sonra fiili ayrılığın devam ettiği, ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı ve fiili ayrılık nedeniyle davanın kabulü şartlarının oluştuğu, reddedilen ilk davada, erkeğin evden nedensiz ayrıldığı gibi reddedilen ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla ilişkisi olduğu ve bu ilişkisinden 29.03.2017 doğumlu evlilik dışı bir çocuğu bulunduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının ise isnat edilmiş ve ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı-davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların sosyal ve ekonomik durumları gereği gibi araştırılmadan hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususların araştırılıp değerlendirilmek ve tarafların usuli kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle hüküm kurulmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma gerekçesine göre erkeğin sair istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek tarafından kadına karşı açılan boşanma davasının, Mahkemenin 2015/112 Esas, 2015/365 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği ve 19.09.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 06.11.2019 tarihinde, reddedilen ilk boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtikten sonra açıldığı, reddedilen ilk boşanma davasından sonra fiili ayrılığın devam ettiği, ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı ve fiili ayrılık nedeniyle davanın kabulü şartlarının oluştuğu, reddedilen ilk davada, erkeğin evden nedensiz ayrıldığı gibi reddedilen ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla ilişkisi olduğu ve bu ilişkisinden 29.03.2017 doğumlu evlilik dışı bir çocuğu bulunduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının ise isnat edilmiş ve ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının ilk verilen kararı istinaf etmemesi nedeniyle hükmedilen manevî tazminat miktarının erkek lehine usuli kazanılmış hak olduğu ve artırılmasının mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının her iki tarafın iddiası yönünden Dairenin kaldırma kararına uygun şekilde yeterli gerekçeyi de içerdiği, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceğinden söz edilmeyeceği, buna rağmen erkeğin geliri ile orantılı şekilde kadın lehine nafakaya hükmedildiğinin anlaşıldığı, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası miktarı yönünden davalı-davacı kadın lehine BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.