"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/205 E., 2023/303 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/538 E., 2020/596 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin yoğun hijyen hastalığı ve uyku problemi olduğunu, uyku sebebiyle işini aksattığını, erkeğin ikiz çocuklarının bakımı konusunda destek olmadığını, psikolojik şiddet uyguladığını, öfke kontrolü olmayan erkeğin hakaret ederek şiddet uyguladığını, maddî ve manevî olarak destek olmadığını, sürekli olarak müvekkiline ağza alınmayacak şekilde hakaretler ettiğini,ilgisiz ve sorumsuz davrandığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına çocukların velâyetinin müvekkile bırakılmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı olmak üzere her biri için aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile müvekkil lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakası olarak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ise iştirak ve yoksulluk nafakası olarak tayinine, 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, aksine davacının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ilgisiz olduğunu, kendisine ve ailesine karşı sorumsuz davrandığını, davacı tarafın müvekkilinin evi terk ettiğine dair beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin kendi evini terk etmesi diye bir durumun söz konusu olmadığını, belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı karşı davacının uyuma problemi olduğu, davacı karşı davalıya hakaret ettiği ve şiddet uyguladığı, başkalarının içinde küçük düşürdüğü, çalışmadığı, evin geçimini sağlamadığı, davacıya psikolojik şiddet uyguladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için dava tarihinden itibaren aylık 400,00 'er TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde aylık 500,00'er TL iştirak nafakası olarak erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin doğru olmadığını davacı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, velâyet ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin doğru olmadığını davacı-davalı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, velâyet ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.