"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/797 E., 2023/915 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/53 E., 2022/212 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, erkekten gizli hamileliğine son vermeye çalıştığını, yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, ailesine karşı da saygısız, geçimsiz ve güven sarsıcı davranışlar sergilediğini, erkeği aşağıladığını, küçümsediğini, aralarında geçen her olayı akrabalarına anlatarak erkeğin rezil olmasına neden olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadını kıskandığını, psikolojik şiddet uyguladığını, birden fazla kez evden kovduğunu, hakaret ettiğini, çocuğun kendisinden olmadığını söylediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadını rencide ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birbirlerini yaraladığı, erkeğin ayrıca watsapp mesajları ile karısına ayrıca hakaret ve tehditlerde bulunduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, baba ile çocuk arasında çocuğun beş yaşına gelene kadar ve geldikten sonrası için ayrı şekillerde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğu, kendi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka ve kişisel ilişki yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocuğun zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hakimin bu husustaki takdir hakkı ve hakkaniyet ilkesi, kusur dereceleri, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği birlikte değerlendirildiğinde kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu; değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebileceği, kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, baba ile çocuk arasında yaşa göre, kademeli olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisine tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, kendi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminat koşullarının kimin yararına oluştuğu, kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile kadın ve çocuk yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci ve 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.