"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3211 E., 2023/727 K.
KARAR : Kusur tespiti
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı mirasçı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 2014 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten çocuklarının bulunmadığını, eşi ile sürekli aralarında geçimsizlik olduğunu, mutlu bir evlilik sürdüremeyeceklerini anladıklarından boşanmalarına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı sıfatı ile kendi tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, duruşmada boşanmak istemediğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2017/716 Esas, 2018/265 Karar sayılı kararıyla; aavacı her ne kadar dava konusunun anlaşmalı boşanma olarak göstererek boşanma kararı verilmesini talep etmiş ise de davalı ...'in Suriye uyruklu olduğu Türkçeyi az bildiğini beyan etmesi üzerine bilirkişi listesinden resen seçilen bilirkişi ... marifetiyle 29.11.2017 tarihli birinci celsede alınan beyanında davalının boşanmak istemediğini ve davanın reddini talep ettiği bu itibarla davanın 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince çekişmeli boşanma isteğine ilişkin olduğu anlaşıldığından davacıya boşanma istemine ilişkin iddialarını açıklaması ve delillerini bildirmesi için 2 hafta süre verildiği davacının 2 haftalık süre içerisinde boşanma istemine ilişkin iddiaları açıklamadığı ve delillerini göstermediği bu nedenle davanın ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalının kusuru nedeniyle ortak hayatın devamının davacıdan beklenemeyeceği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı mirasçıları vekili tarafından kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli ve 2020/1517 Esas, 2022/989 Karar sayılı kararıyla; ".. Dava anlaşmalı boşanma davası (TMK'nun 166/3 md) olarak açılmış olup çekişmeli boşanma davasına dönüşmüştür. Ancak davacı taraf süresi içerisinde çekişmeli vakıaları bildirmediğinden çekişmeli boşanma davasının varlığından söz edilemez. TMK'nun 181 maddesi ile mirasçılara tanınan davayı devam ettirme hakkı için devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun ispatlanması zorunluluktur. Bu ise ancak "sağ kalan eşin kusurunun ispatlanma olanağı bulunan" davalarda gerçekleşebilir. Somut olayda; davacı muris çekişmeli boşanma davasına yönelik herhangi bir vakıa bildirmediğinden, göstereceği tanıkların dinlenmesi de sonuca etkili olmayacağından, mahkemece davacı tarafa tanıklarını bildirmesi için süre verilmemesi ve göstereceği tanıkların dinlenmemesinin sonuç olarak doğru olduğu, bu haliyle mirasçıların sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlamaları mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı mirasçılarının istinaf başvurularının usulden kabulü ile; davanın reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, bu konuda yeniden düzenleme yapılarak davacının ölümü nedeniyle evlilik birliği sona erdiğinden boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya yol açacak kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı yönündeki mahkeme tespiti ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu " gerekçesiyle davacı mirasçılarının kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/5282 Esas, 2022/8043 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliği ölümle sona erdiğine ve davacı mirasçıları tarafından karar hakkında istinaf kanun yolu incelemesi talep edilerek 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur belirlemesine yönelik olarak davaya devam edildiğine göre, davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti ve bu hususta bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince yeni bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde “kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine” şeklinde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda; kusur tespiti dışında verilen karar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya yol açacak kusurlu bir davranışının ispatlanamadığından sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek mirasçıları vekili; Bölge Adliye Mahkemesi Yargıtay Bozma ilamına uyduğu halde herhangi bir kusur incelemesi yapmaksızın, araştırma yapmadan ve delil toplamadan davalının kusursuz olduğuna karar vermiş olması doğru olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kusur incelemesi için duruşma açtığına göre taraflara tanık ve delil bildirmesi için süre vermesi gerekirken herhangi bir inceleme yapmadan davalının kusuru olmadığının tespitine dair karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece usuli işlemlere uyulmadığını, ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur tespiti yönünden devam eden davada sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte kusurlu bir davranışının ispat edilip edilmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı erkek mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.