"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/127 E., 2023/617 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/620 E., 2020/567 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kusur tespitine yönelik kabulüne, erkeğin kusursuz sayılmasına, davacının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sürekli kavga çıkardığını, hakaret ve küfür ettiğini, son beş yıldır aynı evin içinde konuşmadıklarını, görevlerini yerine getirmediğini, evi terk ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacı erkeğin bir süre ayrı yaşamak istediğini ve kendisine başka ev bulmasını söylediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tanığının taraflar arasında yaşanan olaylara ilişkin görgüye dayalı bilgisi olmayıp tarafların yurt dışında yaşıyor olmaları sebebiyle tanığın duyuma ilişkin beyanda bulunduğu, yine davalı tanıklarının beyanına göre taraflar arasında yurt dışındaki sorunların duruşmada tanık olarak dinlenen davacının kardeşinden kaynaklandığını, davacının kardeşi sebebiyle sık sık tartıştıkları, davacının davalıyı müşterek ikametgahtan kovduğu, taraflar arasında davacının kardeşinden kaynaklanan tartışmalar nedeniyle davacının ayrı yattığı, uzun süre küstüğü, buna rağmen davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeye devam ettiği, tarafların sık sık bu şekilde küstüğü ancak barıştıkları, davacının davalıyı evden kovması nedeniyle davalının yurt dışında ayrı bir eve taşındığı ve kendisine nafaka bağlandığı, bu haliyle davacı evlilik birliğinin davalının kusuruyla temelinden sarsıldığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı doğan davalı kadın için dava tarihinden geçerli olmak üzere yurt dışında hüküm altına alınan 559 Euro tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkeme karar gerekçesinin dosya kapsamındaki delillerle kısmen uyumlu olduğu, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı, kadın vekilinin cevap dilekçesinde müvekkilinin eşini sevdiğini ve evliliği devam ettirme isteği içinde olduğuna ve istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde müvekkilinin kusur yönünde bir iddia ileri sürmeksizin birliğin devamını arzuladığı, davacının kusuruna dayalı boşanma yönünde herhangi bir talep ileri sürülmediği, müvekkilinin halihazırda evliliğin devamını arzuladığı ve eşini sevdiğine ilişkin açıklamalarının Yargıtay İçtihatlarına göre erkekten kaynaklanan kusurları affetmiş sayma anlamına geleceği, affedilmiş veya en azından hoşgörüyle karşılanmış olaylara dayanılarak karşı tarafa kusur yüklenemeyeceği, hal böyle olunca taraflara yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığı sonucuna varıldığından kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin kusursuz sayılmasına, davacının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; kararda davacının kusurlu olduğuna ilişkin bir tespit bulunmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesince davacının kusursuz sayılmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu belirterek kararın bu yönden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince davacının kusursuz sayılmasına ilişkin tespitinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.