Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6666 E. 2024/4979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının istinaf incelemesi devam ederken davacı erkeğin ölmesi üzerine, mirasçılarının kusur belirlenmesi talebiyle davaya devam etmeleri karşısında, boşanma ve fer'i taleplerin durumu ile kusur belirlemesinin yapılıp yapılamayacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin ölümüyle evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle boşanma ve fer'i taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığı, ancak mirasçıların kusur belirlenmesi talebinin 4721 sayılı Kanun'un 181. maddesi uyarınca mümkün olduğu ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine ilişkin istinaf kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/507 E., 2023/942 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/490 E., 2021/808 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde: aşağıladığını, aynı yatakta yatmadığını, psikolojik baskı uyguladığını, karı koca ilişkilerinin olmadığını, kadının sık sık evden gidip geç saatlerde eve gelmeye başladığını, kadının iş bahanesi ile evden gittiğini, en son 22.08.2020 tarihinde Osmaniye ye eğitim için gideceğini söyleyerek evden ayrıldığında ...'un kullandığı araca bindiğini, oğlunun aracı takip ettiğinde ... Apart Otele yerleştiklerini gördüğünü, birlikte alışveriş yaptıklarını, bu olaydan sonra müvekkilinin Yozgat'da yaşayan oğlunun yanına gittiğini beyanla, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde: erkeğin karşılanamaz isteklerde bulunduğunu, kavga çıkarttığını, fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ve hakaret ettiğini, evdeki eşyaları kırdığını, iffetine yönelik iftira attığını, müvekkilinin evlatlık olduğunu öğrendiğini, 2002 yılında annesinin ismini öğrendiğini, babasını aramaya başladığını, daha sonra ismini öğrendiğini, Mersin de bir otelde çalıştığını öğrendiğini, bu yüzden Mersin'e gittiğini, ancak sonuç alamadığını, ...'ün de bu konuda kendisine yardımcı olduğunu beyanla, boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ayda 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2009 yılında erkeğin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yürüyemediği, bakıma muhtaç hale geldiği, bir süredir kadının eve geç gelmeye başladığı, değişik bahanelerle il dışına gittiği, tanık ...'nın yeminli beyanına göre, başka bir erkekle manavda alışveriş yapılırken gördüğü, gene aynı erkekle hastanede otururken gördüğü, iş bahanesiyle evden ayrılıp ... isimli kişi ile aynı otele gittiği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda iş konusunda yalan söyleyen, eve sık sık geç gelen, başka erkekle görülen bu kişi ile aynı otele giren kadın kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

Boşanmalarına, kadının davasının reddine, erkek lehine 5.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı müteveffa erkek vekili istinaf dilekçesinde özet ile; kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası, erkek lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özet ile; her iki dava yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya istinaf aşamasında iken, eşlerden davacı-karşı davalı erkeğin boşanma hükmü kesinleşmeden önce 09.05.2023 tarihinde öldüğü, mirasçılarından ... ve ...'ın 4721 sayılı Kanun'un 181 ncı maddesi uyarınca davayı kusur belirlemesi yönünden takip ettiklerine ilişkin dilekçe sunulduğu tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadının arasındaki evlilik birliği davacı-karşı davalı erkeğin ölümü ile son bulduğu, belirlenen bu duruma göre taraflarca karşılıklı açılan boşanma ve ferilerine ilişkin davanın konusunun kalmadığı, davacı-karşı davalı erkeğin yasal mirasçıları olan ve davayı kusur belirlemesi yönünden takip etmek isteyen ... ve ...'ın dilekçeleri dikkate alındığında; evlilik birliği içerisinde davalı-karşı davacı kadının, işi konusunda eşine yalan söylediği, eve sık sık geç geldiği, başka erkek ile görüldüğü, bu erkek ile aynı otele birlikte girdiği, davalı-karşı davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmaya karar verilmesini gerektirir derecede kusurlu olduğu anlaşıldığından; taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

karşılıklı açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talepleri yönünden, davacı-karşı davalı erkeğin yargılama sırasında ölmesi nedeni ile evlilik birliği boşanma ile son bulduğundan, karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun'un 181 ncı maddesi uyarınca davacı-karşı davalı erkek mirasçıları davayı kusur belirlemesi yönünden takip ettikleri anlaşıldığından; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma davasında davalı-karşı davacı kadının boşanmaya karar verilmesini gerektirir derecede kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadının, Mersin 5. Aile Mahkemesinin 16.11.2021 tarih, 2020/490 Esas, 2021/808 karar sayılı ilamına ilişkin istinaf başvurularının davacı-karşı davalı erkeğin istinaf aşamasında 09.05.2023 tarihinde ölmesi, erkeğin mirasçıları ... ve ...'ın davayı kusur belirlemesi yönünden takip etmeleri nedeni ile usulden kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına, davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talep ve davaları hakkında, davacı-karşı davalı erkeğin istinaf aşamasında 09.05.2023 tarihinde ölmesi nedeni ile talep ve davalar konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan karşılıklı boşanma davalarında, davacı-karşı davalı erkeğin 09.05.2023 tarihinde ölmesi, davayı mirasçılarından ... ile ...'ın kusur belirlemesi yönünden takip etmeleri nedeni ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan davalarda davalı-karşı davacı kadının boşanma kararı verilmesini gerektirir derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 181 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.