Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6683 E. 2023/4093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından, Yargıtay'ın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve babalığın tespiti davasındaki onama kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın daha önceki kararında babalık tespiti ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilmiş ve kesinleşmiş hususlar ile kazanılmış haklar yönünden karar düzeltme talebinin yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde belirtilen karar düzeltme sebeplerinin olmadığı gerekçesiyle karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/138 E., 2022/90 K.

KARAR : Kabul

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı ... vekili

Taraflar arasındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve babalığın tespiti davasından dolayı yapılan bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, ...ilçesi ... beldesi nüfusuna kayıtlı bulunan öz babası ...e öz annesi ...dan doğma olduğunu, ancak nüfusa kaydının geçirilirken zuhulen sebebi bilinmeyen bir sebeple baba olarak öz amcası...i ve annesi olarak Gülnaz dan olma gibi nüfusa geçirilmiş olduğunu ileri sürerek nüfus müdürlüğündeki baba adı...i ve anne adı Gülnaz olan kaydının iptali ile babası ... ve öz annesi ise ... beldesinden Hasan kızı Belgüzar olarak düzeltilmesine ve nüfusa bu şekilde tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, müvekkilin davacının Belgüzar ile kendisinden olduğuna inanmadığını, bu düşüncesinde de son derece haklı olduğunu, davacı ... in 55 yaşında olduğunu ve bu zamana kadar dava açmamış olduğunu, babalık davası niteliğinde olan bu dava için zaman aşımı olduğunu, ayrıca davacının bu güne kadar müvekkiline bir defa olsun baba demediği gibi bayramlarda da ziyaretine gelmediğini, bu durumun davacının müvekkilini babası olarak görmediğini gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davanın babalık davası olduğu, davacının 1958 doğumlu olup reşit olduğu tarihten itibaren yasal l yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığı ve gecikmeyi haklı kılan herhangi bir sebepte mevcut olmadığından davacının davayı süresinde açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 30.09.2014 tarih ve 2014/7600 Esas- 2014/13777 Karar sayılı ilamıyla "Somut olayda dava, davacının ...i ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Belgüzar ve gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ile buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan...i ve Gülnaz hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi Belgüzar'ın nüfusuna kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'un davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup Aile Mahkemesinin görevi kapsamındadır. Her iki davanın birlikte açılması halinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.03.2012 tarih ve 2011/2-775 Esas 2012/116 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 303 üncü maddesinin ikinci fıkrasında ''Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.'' hükmü Anayasa Mahkemesi'nin 2010-71 Esas 2011-143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 303 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında ise ''Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.'' hükmü Anayasa Mahkemesi'nin 2011-116 Esas 2012-39 Karar ve 15.03.2012 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 21.07.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden önce 4721 sayılı Kanun'un 303 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları hakkındaki iptal kararları yürürlüğe girmiş olduğundan artık yasada çocuk için hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Mahkemece işin esası incelenerek taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir." gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.12.2016 tarih ve 2016/4 Esas-2016/230 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, araştırma yazıları, adli tıp kurumu raporu, davacı ve vekilinin beyanları, davalı ... vekilinin kabul beyanı, tanık anlatımları ve dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; yargılama sırasında yapılan DNA incelemesi sonucu düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda davacının gerçek babasının ... olduğu, dinlenen tanık beyanları ile Belgüzar Aydın'ın kızı olan davalı ... vekilinin davacının annesinin Belgüzar Aydın olduğu yönündeki beyanları dikkate alınarak bu şekilde yanlış kayıt oluştuğu, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmasının gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.05.2019 tarihli, 2017/13385 Esas-2019/4907 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekilinin bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, 4721 sayılı Kanun'un 284 üncü maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) uygulanır. 6100 sayılı Kanun'un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği hükmü bağlandığından; Mahkemece açıklanan kanun hükmü çerçevesinde, somut olaydaki annelik iddiası ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen tanıklar, Adli Tıp Kurumu raporu ve dosyadaki diğer belgeler ile davacının davasını kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne ...'in...i olan baba adının ... olarak ve Gülnaz olan anne adının Belgüzar Aydın olarak düzeltilerek nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili, davacının talebinin nüfus kaydının düzeltilmesi de olduğu, bu tür davalara Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğini, babalık davasının görülmeden önce davacının öncelikle mevcut soybağının kaldırılması gerektiğini, dava tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararı verilmemiş olduğunu bu nedenle iş bu davada hak düşürücü sürenin dolduğunu, verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B.Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 16.03.2023 tarih ve 2022/9568 Esas, 2023/1160 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı gerekçesi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI . KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı ... vekili ; temyiz başvuru dilekçesini tekrar ederek görevli mahkemenin belirlemesinin hatalı olduğunu, babalık davasının görülmeden önce mevcut soybağının kaldırılması gerektiğini, dava tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararı verilmemiş olduğunu bu nedenle bu davada hak düşürücü sürenin dolduğunu onama kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesinde belirtilen karar düzeltme sebeplerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 301 inci, 302 nci, 303 üncü ve 304 üncü maddeleri, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi, 292 nci maddesinin birinci fıkrası. Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarih, 2010/71 Esas-2011/143 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli 2011/116 Esas-2012/39 Karar sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.03.2012 tarihli, 2011/2-775 Esas, 2012/116 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470 TL para ceza ile 562.65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.