Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6759 E. 2024/2964 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davacının feragat beyanının hata ve hile nedeniyle irade bozukluğu altında yapıldığı iddiasıyla davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin feragat beyanının hata ve hile nedeniyle yapıldığına dair iddiasını destekleyecek yeterli delil sunulamadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1237 E., 2023/1435 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/791 E., 2023/251 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiklerini, 3 çocuklarının bulunduğunu davacı erkeğin 25 gündür iş yerinde ve annesine ait ikamette kaldığını, mobilya ustası olup kendisine ait iş yerinin bulunduğunu, 14 yıllık evlilik boyunca iyi bir eş ve iyi bir baba olduğunu, iş yerinde gece geç saatlere kadar çalıştığı, geç saatlerde eve dönmesinden dolayı eşi tarafından kırıcı sözlerle karşılandığı, eşi tarafından hep hor görüldüğü, ezildiği ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, davalı-karşı davacı tarafın ortak hayatı çekilmez kılacak derece saplantılı kıskançlık krizlerinin bulunduğu, sürekli olarak müvekkilini gerek iş yerinde gerekse arkadaş çevresinde rezil edici, onur ve haysiyetini yok edici şekilde asılsız ithamlarda bulunduğunu, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı tarafın kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 900,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birlikte yaşamaktan kaçınan, zorunluluk bulunmadığı halde evi uzun süreli terk eden, eşine ve çocuklarına zaman ayırmayan, başka bir kadını hayatına alıp duygusal ilişki kuran, bu kişiyle aynı evde kalan, yine bu kadınla imam nikahı yapacağını ve onu çok sevdiğini müvekkiline söyleyen, müvekkilinin bu durumları kabul etmesi için baskı yapan, gittiği yer hakkında yanlış bilgi veren, uygunsuz yerlere girip çıkan, burada çalışan (pavyon) kadına numarasını verecek kadar yakınlaşan, dolayısıyla da güven sarsıcı davranışlarda bulunan, psikolojik baskı uygulayan, aynı zamanda ortak çocuklarının yanında şiddet uygulayan davacı-karşı davalı tarafın tam kusurlu olduğu, müvekkiline karşı açılan davanın reddine, açmış oldukları davanın kabulüne, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için aylık 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 6.000,00 TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 4.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı asil 17.03.2023 havale tarihli dilekçesinde; açmış olduğu davadan feragat ettiğini, davalı taraftan yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebinin olmadığını, davalı karşı davacı asil 17.03.2023 havale tarihli dilekçesinde; açmış olduğu karşı davadan feragat ettiğini, davacı-karşı davalı taraftan yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebinin bulunmadığını, davacı karşı davalı ve davalı karşı davacının açmış oldukları davadan feragat ettikleri, feragatin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İstinaf

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek tarafından tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, müvekkilinin üzerinde boşanma davası sırasında yoğun ısrarlar sonucunda, her şeyin daha güzel olacağı, dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları hususların bir daha yaşanmayacağı, tartışma konularının bir kez olsun tekrar gündeme gelmeyeceği, hayata tertemiz yeni bir sayfa açılacağı vb. konuşmalar sonucunda tekrar mutlu bir evlilik hayatı yaşayacağı inancı oluşturulduğunu, müvekkilinin de tekrar güzel bir hayat yaşayacağına, sorunların çözüldüğüne inanarak asıl davadan feragat ettiğine, ancak evine döndükten sadece bir kaç gün sonra dava dilekçelerinde belirttikleri her şeyin müvekkiline yeniden yaşatılmaya başlandığını, çok daha ağır psikolojik şiddet, haysiyetsizlik suçlamalar, küçümseme ve hakaretlerin boy gösterdiğini, müvekkilinin hata ve hile sonucu davasından feragat ettiğini fark ettiğini, dilekçe ekinde sunmuş olduğu mesaj kayıtlarının müvekkilinin hata ve hile sonucu asıl davasından feragat ettiğine delil olduğunu, her ne kadar müvekkili asıl davadan feragat dilekçesi vermiş ise de bu işlem hata ve hile sonucu yapılmış bir feragat olduğundan, asıl davanın feragat nedeniyle reddine yönelik kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini belirterek asıl davanın reddi yönünden kararın bozulmasının talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, irade bozukluğu halinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 307 ila 311 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.