Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6835 E. 2024/5003 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya karar verilirse kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve maddi tazminat konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/805 E., 2023/1720 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/595 E., 2021/643 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadını küçük düşürücü söylemlerde bulunduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, borçları yüzünden çıkmaza girince düğünde takılan takıları zorla elinden alıp bozdurarak harcadığını, çobanlık işine girip yaylada restaurantın deposunda yaşamaya zorladığını, hamilelik döneminde ve doğumunda kadına yardımcı olmadığını, harçlık vermediğini, kadının işsizlik maaşını elinden zorla aldığını, kadının haberi olmadan evi sattığını, parayı nereye harcadığını söylemediğini, kadının abisine küfür ettiğini, yeni bir ev tuttuktan sonra yanına alacağını söyleyerek kadını annesinin evine yerleştirdiğini, yaklaşık bir yılı aşkın süredir annesinin evinde yaşadığını iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, kadın aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, belirttiği miktar ve cinste ziynet eşyalarına ilişkin şimdilik 5.000,00 TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafı ailesinin, özellikle abisinin yönlendirdiğini, kadının bu yönlendirmelere karşı koyamadığını, ekonomik sıkıntının bir ekonomik şiddet olarak gösterilmeye çalışıldığını, kadının erkeğe soğuk davrandığını, kadının abisinin erkeğe aşağılayıcı sözler söylediğini, evinin tüm ihtiyaçlarının erkek tarafından karşılandığını, davacının takılarına kesinlikle dokunmadığını, en son yine kadının evi terk ettiğini, birlikte ev planlaması yaptıklarını ancak kadının bunu kabul etmediğini iddia ederek, davanın reddine, velayet hususunda bir karar verilecek ise müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını annesinin yanına yerleştirdikten sonra ailesiyle ilgilenmediği, eş ve çocuklarıyla ilgilenmeyerek ihtiyaçlarını karşılamadığı ve ailesinin bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşinden takıları zorla aldığı, ailesiyle sosyal paylaşımda bulunmadığı, hamilelik döneminde eşiyle ilgilenmediği, müşterek çocuğun sünnetinde bulunmadığı, davacının iradesi dışında ortak konutu sattığı, davacıya harçlık vermediği hususlarının Mahkeme nezdinde sübut bulduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar yararına aylık 400,00'er TL tedbir ve aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıkların dava öncesi veya farklı bir şey söylemeyip duruşma gününe göre konuştuklarını, evlilikteki ekonomik zorlukların erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğunu, kadının evin satımından haberdar olduğunu, erkek yaylada çobanlık yaparken kadının annesinin yanına gitmesinin ortak iradeli davranış olduğunu, tanık beyanlarının duyuma dayandığını beyanla; kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, velâyet, çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, velâyet, çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının ve çocukların nafakaya hak kazanıp kazanmayacakları, boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ile miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.