Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6844 E. 2024/4204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan mal paylaşımı hükmünün, taraflar arasındaki katılma alacağı davasını engelleyip engellemediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin hüküm bulunması ve davacının boşanma aşamasında bu konuda bir talebinin olmadığını beyan etmesi, sonradan açılan katılma alacağı davasının reddini gerektirmiş olup, yerel mahkeme kararları bu gerekçeyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/390 E., 2023/1605 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/327 E., 2021/724 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde temyiz eden ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı adına kayıtlı 154 ada 16 parsel 5 nolu bağımsız bölüm ile ... plaklı aracın evlilik birliği içinde satın alındığını, davalının taşınmazı boşanmadan sonra sattığını, satışından elde edilen para ile 5815 ada 9 parsel 5 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, davacının kötüniyetli olarak mallar bölüşülmeden devir yaptığını belirterek; evlilik birliği içinde edinilen edinilmiş mal üzerinde müvekkilinin 1/2 katılma alacağının tahsili için aracın ve taşınmazın tasfiyesini ve bu malların edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılmasını, davalı adına kayıtlı olan ve evlilik birliği içinde alınan ... plakalı araç ve 5815 ada 9 parsel 5 nolu bağımsız bölümdeki hakkın tespiti ile asfiye sonucu ortaya çıkacak şimdilik 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; talep sonucunun açık olmadığını, tasfiye konusu malların anlaşmalı boşanma davasında tarafların anlaşması üzerine müvekkiline bırakıldığını, malların edinilmesine davacının katkısının olmadığını, müvekkilinin kişisel malı malı olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, Mahkemece tastik edilen anlaşmalı boşanma protokolününde malların paylaşımına ilişkin düzenleme bulunduğu, davacısının boşanma dosyasındaki duruşmada da malların paylaşımına yönelik beyanı olduğu; hüküm fıkrasında tasfiye konusu mallara yönelik hüküm bulunduğu ve ptotokolün onaylanmasına da karar verildiği; davacının protokol ve duruşmadaki beyanları ile katkı- katılım, değer artışı ile herhangi bir nam adı altında evlilik birliği içinde edinmiş oldukları taşınır veya taşınmaz mallar yönünden karşı taraftan talebinin bulunmadığını açıkladığı; davacının bu yönde bir anlaşma yapılmamış gibi tasfiye talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşılmadığını, davalı adına taşınmaz ve araç bulunduğunu, davacının taşınmazı satarak parasını kaçırdığını, müvekkili adına da bir tane araç bulunduğunu; mal rejiminin tasfiyesinin boşanmanın konusu olmadığını, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı haklardan feragat edildiğine dair bir ifade bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında gerekçe bulunmadığını, kararın hatalı olduğunu, evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşılmadığını, davalı adına taşınmaz ve araç bulunduğunu, davacının taşınmazı satarak parasını kaçırdığını, müvekkili adına da bir tane araç bulunduğunu; mal rejiminin tasfiyesinin boşanmanın konusu olmadığını, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı haklardan feragat edildiğine dair bir ifade bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, gerekçe bulunup bulunmadığı, anlaşmalı boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiye edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 114 ünü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (i) bentleri, 115 inci maddesinin birinci fıkrası, 142 nci maddesinin birinci fıkrası, 188 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 303 üncü maddesi, 359 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 138 inci maddesi, 141 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.