"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/566 E., 2023/380 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki kayyımlık davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ... kendi adına asaleten, diğer davacılar adına vekâleten temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Çeşme Sulh Hukuk Manhkemesinin 2010/459 E.sayılı dava dosyası ile Çeşme,...,3972 ada,1 parsel nosunda malik görülen ... aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açıldığını,anılan davada mahkemece yapılan tüm araştırmalara rağmen ...'in kim olduğunun, yaşayıp yaşamadığı ve adresi araştırıldığını bulunamadığını ileri sürerek ...'e kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.03.2012 tarihli kararı ile davanın kabulüne, Çeşme, ..., 3972 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda malik ...'i Mahkemenin 2010/459 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında tüm hak ve çıkarlarını korumak ve temsil etmek üzere Çeşme Mal Müdürü ...'nin kayyım olarak atanmasına, 16.06.2014 tarihli ek kararla kayyım olarak İzmir Defterdarının atanmasına, 16.06.2016 tarihli ek kararla kayyımlığın kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 16.06.2016 tarihli ek kararına karşı süresi içinde kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.03.2018 tarihli kararı ile; eksik araştırmayla karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen kayyımlığın kaldırılması davasının kabulüne yönelik 08.01.2020 tarihli karara karşı, süresi içinde kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 16.05.2022 tarihli, 2022/2358 Esas, 2022/4489 Karar sayılı ilamı ile dava konusu İzmir İli ... İlçesi 3972 Ada 1 parselin geldisi olan 300 parselin tapulama ve dayanak kayıtları incelendiğinde 06.04.1978 tarihinde 216/7120 hissenin İbrahim kızı ... adına tescil edildiği, dayanak 04.04.1978 tarihli vekâletnamede ...’den olma ... kızı ...’in doğum tarihinin 25.04.1950 olduğu, 23.07.2015 tarihinde hisse devrini gerçekleştiren ...’in doğum tarihinin ise 01.07.1947 olduğu, mahkemece 01.07.1947 doğumlu ...’in tapu maliki olduğu kabul edilerek kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, tapu devrini gerçekleştiren ... ile gerçek tapu maliki ...’in aynı kişi olup olmadığı konusunda tereddüt olduğu, tapu maliki ile nüfus kayıtlarında adı geçen kişinin aynı kişi olup olmadığı hususunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmediği, mahkemece, kayyımlığın kaldırılması davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... kendi adına asaleten, diğer davacılar adına vekâleten temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... kendi adına asaleten, diğer davacılar adına vekâleten verdiği temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay bozma ilamında yer alan kişinin doğum tarihinin 04.04.1978 tarihli vekâlet ile 2015 tarihinde hisse devri yapılan vekâlette farklı olduğu tespitinin hatalı olduğunu, 04.04.1978 tarihli vekâletnamedeki "25.04.1950 tarihinde doğumdan verilen nüfus cüzdanı" ibaresinde geçen tarih kişinin doğum tarihi değil, nüfus cüzdanının veriliş tarihi olduğunu, ortaklığın giderilmesi davasında temsil edilmek üzere ...'e kayyım atanması için bu davanın açıldığını ancak ...'in bulunduğunu, davanın konusuz kaldığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, verilen kararın bozma ilamına uygun olup olmadığı, bozma kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 427 nci, 430 uncu, 477 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple ;
... asılın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.