Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7320 E. 2024/7219 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasında kimin kusurlu olduğu, boşanmaya bağlı olarak maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen eylemin erkeğin güvenini sarsıcı davranış niteliğinde olduğunun anlaşılması ve diğer hususlar gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/896 E., 2023/1772 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/745 E., 2021/945 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddi ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, tarafların mal rejiminin tasfiyesi taleplerinin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının çıkar amaçlı birliktelik yaşadığını, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının ve annesinin erkeği alkol almaya zorladığını, erkek alkollü vaziyette iken erkkeğe etek giydirdiklerini, yüzünü ve dudağını boyadıklarını, bu şekilde fotoğraf çektiklerini, sonrasında erkeğe şantaj yaptıklarını, sonrasında bir kısım para, kredi kartı ve telefonunu aldıklarını, tehdit ettiklerini, haklarında dava açıldığını, kadının sürekli maddî talepte bulunduğunu, yerine getirmediği zaman küserek evi terk ettiğini, kadının başka erkekler ile gece hayatının bulunduğunu, intikam almak amacıyla erkeğin uyuşturucu kullanımından bahisle asılsız ihbarda bulunduğunu iddia ederek; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın adına kayıtlı araç için şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilgisiz olduğunu, aşağıladığını ve tehditte bulunduğunu, hem cinsleri ile evlilik dışı ilişki yaşadığını, erkeğin biseksüel olduğunu. birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ahlaksız tekliflerde bulunduğunu, fuhuşa teşvik suçunda hakkında ceza mahkemesi kararı bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, yağma suçundan asılsız şikayette bulunduğunu ve sonrasında şikayetinden vazgeçtiğini, kadını uyuşturu madde kullanmaya ve fuhuşa teşvik ettiğini, kadının zaruri ihtiyaçlarını karşılamadığını, sürekli eve geç geldiğini, kadına cinsel şiddet uyguladığını, ilaç verip bayıltarak kadına cinsel istismar uyguladığını, zina ettiğini iddia ederek, zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, şuç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri ile tarafların boşanmalarına, kadın için 25.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000,000 TL maddî ve 5.000,000 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 10.000,00 TL katkı payı katılma alacağı ve değer artşı payının erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek hakkında uzaklaştırma kararı bulunduğu, uzaklaştırma kararından yalnızca birkaç gün sonra kadının erkek hakkında suç duyurusunda bulunduğu, söz konusu dosyalar incelendiğinde kadının erkeğe iftira atmak niyetiyle suç duyurusunda bulunarak eşine iftira ettiği, kadın vekili tarafından 19.07.2019 tarihinde Manavgat 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/648 Esas ve Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/5557 sayılı soruşturma dosyaları delil olarak bildirilmişse de, bu delillere dilekçeler teatisinde dayanılmadığından bu delillerin kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadığı, dinlenen kadın tanıklarından olan kadının annesi M.K. erkeğin kızına şiddet uyguladığını, kızının bileğini kırdığını beyan etmişse de, bu olayın evliliğin ilk ayında gerçekleştiği, olaya ilişkin Manavgat 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/459 Esas sayılı dosyasında da yargılama yapıldığı, bu olaydan sonra tarafların barıştığı, evliliklerinin uzun süre devam ettiği, kadın tanığı olan M.in diğer beyanlarının da soyut olduğu, diğer kadın tanığı olan M. K. erkeğin, davalı eşinin kendisiyle ilişkisi olduğu ithamında bulunduğunu beyan etmişse de beyanın soyut olduğu yer ve zaman kavramı barındırmadığı anlaşılmakla bu tanığın beyanlarına itibar edilmediği, somut dosya kapsamında erkeğin herhangi bir kusurlu davranışı ispatlanamadığı gerekçesi ile açılan erekğin asıl davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ispatlanmadığından zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, şuç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri ile açılan kadının karşı boşanma davasının ayrı ayrı reddine, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarlarının düşük olduğunu belirterek, kabul edilen tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiziksel şiddetin sürekli olduğunu, bu hususta ceza dosyası ile tanık beyanlarının nazara alınmadığını, erkek ve annesi hakkında kadını yaralama suçundan ceza verildiğini, iftira suçundan soruşturmanın henüz devam ettiğini, eksik inceleme yapıldığını, yargılama devam ederken erkeğin barışma mesajları atmaya devam ettiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen tazminatlar, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı adın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca boşanma davasında kadına kusur olarak yüklenen suçtan kadın hakkında beraat kararı verildiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen tazminatlar, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın ve erkek yararına maddî ve manevî tazminatın, kadın yararına yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının açtığı zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, şuç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri ile açılan karşı boşanma davasının reddinin ve erkeğin açtığı asıl boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 161, 162, 163 ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre özellikle davalı- karşı davacı kadına, kusur olarak yüklenen eylemin erkeğin güvenini sarsıcı davranış niteliğinde olduğunun anlaşımasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.