Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7461 E. 2024/5050 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu, davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/534 E., 2023/807 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/73 E., 2020/1425 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin ortak çocuğun kendisinden olmadığı şüphesine düştüğünü, müvekkilini sürekli olarak bu nedenle iffetsizlikle suçladığını, hamileyken davalı erkeğin memleketine gittiğinde kadını, erkeğin ailesinin aşağıladığını, müvekkilini aralarına çağırmadıklarını, erkeğin sürekli şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, müvekkilinin tanımadığı misafirleri çağırdığını, sadakatsiz olduğunu, müvekkilini müsriflikle suçladığını, tarafların 15 yıldır ayrı yatakta yattıklarını, son 6 yıldır erkeğin iktidarsızlık problemi olduğunu ve tedaviye yaklaşmadığını, bu nedenle aralarında cinsel birliktelik olmadığını, dava tarihinden 16 ay önce müvekkilini evi terk etmek zorunda bıraktığını, ayrı geçen 16 ay boyunca evliliği kurtarmaya yönelik hiçbir girişimde bulunmadığını, maddî katkıda bulunmadığını, 27 Kasım 2018 tarihinde müvekkiline gönderdiği en son whatsapp mesajı ile bir araya gelmelerinin imkansız olduğunu belirterek mal paylaşımına ilişkin sözler söyleyerek boşanma iradesinin olduğunu gösterdiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 400.000,00 TL maddî, 400.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanıklarının beyanlarının kabule elverişli olmayan aynı zamanda soyut beyanlardan ibaret olması tanık Filiz A.'nın davalının davacıya hakaret ettiğine ilişkin beyanın yeterince somut olmayıp zamanının tespit edilememesi ve beyanlarına itibar edilemeyeceği evlilik birliğinin temelden sarsıldığı hususunun sabit olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, davanın kabulü gerektiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede davalıdan kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, davanın kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.