"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2528 E., 2023/1448 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/299 E., 2022/241 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 28.02.1988 tarihinde tarihinde evlendiklerini, davacı tarafından Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde açılan boşanma davasının, 2012/141 Esas ve 2013/386 Karar sayılı karar ile reddedildiğini, kararın 19.02.2014 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 19.02.2014 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, İstanbul İli, Bağcılar İlçesi ... Köyü, ... Mevkii, 2663 Ada, 2 Parselde kayıtlı ve ... Mah. 5/9 Sok. No:... Bağcılar/İstanbul adresinde bulunan gayrimenkul üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurlu olduğunu ve davaya itiraz ettiğini bildirmiş, davalı vekili de 07.02.2022 tarihli dilekçesinde; davanın reddine, dava konusu taşınmaz müvekkilinin ziynet eşyaları ile alındığından bu hususun mal paylaşımında göz önünde bulundurulmasına, taşınmaz için yapılan 50.000,00 TL'lik tadilat bedelinin davacıdan tahsiline, boşanmaya karar verilmesi halinde 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan tahsiline, 50.000,00 TL'lik evlilik hazırlığı ve gider masraflarının davacıdan tahsiline, davalı yararına 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, İstanbul ili, Bağcılar ilçesi ... Köyü, ... Mevkii, 2663 Ada, 2 Parselde kayıtlı daire üzerine satılamaz şerhi konulmasına, davacı adına kayıtlı 01 SP ...., 14 DP ..., 14 GB ... ve 17 HY ... plaka sayılı araçlara satılamaz şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,tarafların 1988 tarihinde evlendikleri, ortak çocukların ergin oldukları, taraflar arasındaki Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/141 Esas 2013/386 Karar sayılı kararına konu boşanma davasının reddedildiği, kararın 19/02/2014 tarihinde kesinleşmesinden itibaren 3 yıldan fazla süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri dosya kapsamı ve tanık anlatımları ile sabit hale geldiği, Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/141 Esas sayılı davasının davacının kusurlu hareketleri sonucunda açıldığı, davalıya yüklenecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddedildiği, reddedilen boşanma davasının kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıldan fazla süre geçtiğinden ve ortak hayat yeniden kurulamadığından evlilik birliği temelden sarsıldığı,erkeğin tam kusurlu olduğu,davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, davalı lehine hükmedilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleşmesinden itibaren davalı kadın için hükmedilen aylık 700,00TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 30.000,00 TL maddî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,30.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,boşanma kararı kesinleştiğinde İstanbul ili Bağcılar ilçesi ... Köyü 2663 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2- Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin kusurlu olduğunu, maddî ve manevî tazminatın kaldırılması gerektiğini bildirerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Katılma talep eden davacı mirasçıları vekili 23.05.2023 tarihli dilekçe ile; davacı ...'in vefat etmiş olup, mirasçılar ... ve ...'un TMK 181/2 nci maddesi uyarınca davaya katılma talepleri olduğunu bildirmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olup, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ölümle değil, boşanmayla sona erdiğinin anlaşıldığı, davacının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde; davacı erkeğin verdiği cevaba cevap dilekçesinin, o aşamaya kadar kendini bir vekil aracılığıyla temsil ettirmeyen davalı kadına bizzat 28.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kadın vekilinin 07.02.2022 tarihinde yasal süre geçtikten sonra 2. cevap dilekçesi verdiği, dilekçeler teatisinin cevaba cevap dilekçesi ile sona erip tamamlandığı, HMK'nın 141 maddesine göre; tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği yahut değiştirilemeyeceği, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümlerinin saklı olduğu, davalı kadın yasal süresinden sonra verdiği 2. cevap dilekçesi ile maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş ise de, süresinden sonra verilen dilekçede yer alan taleplerin, talep sonucunun genişletilmesi niteliğinde olduğu, karşı tarafın açık rızası bulunmadığına ve ıslah da söz konusu olmadığına göre bu taleplerin incelenemeyeceği, bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, taleplerin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu,tarafların diğer istinaf sebepleri incelendiğinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı,anlaşılmakla;davalının istinaf talebinin esastan reddine, davacının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin boşanma ile değil ölüm ile son bulduğunu,her ne kadar tarafların boşanma kararı hususunda istinaf başvurusu olmadığı belirtilmiş ise de kararın yanlış olduğunu, maddî tazminat,manevî tazminat ve nafakanın kaldırılmasına ilişkin kararın da hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci, 355 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davalı kadın eş maddî ve manevî tazminat taleplerini yasal süreden sonra verdiği ikinci cevap dilekçesinde talep etmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile bağlı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Davacı erkek eş İlk Derece Mahkemesi kararına karşı sunduğu istinaf dilekçesinde kadının tazminat taleplerinin süreden sonra istendiğine dair bir itiraz ileri sürmemiş olmakla istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince bu durum re’sen gözetilemez. Hal böyle olunca kadın eş için tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile talep miktarları da gözetilerek uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle ilgili talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karara verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatlar yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.