Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7804 E. 2024/5508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1467 E., 2023/2124 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Çorum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/814 E., 2023/258 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kara yolu taşımacılık işi ile uğraştığını, davalının evlilik birliğine ilişin sorumluluklarını yerine getirmekten her fırsatta kaçındığını, toplum içinde rencide edilmek suretiyle erkeklik onuru kırılan, hakarete maruz kalan, en sonunda da evden kovulmak suretiyle mağduriyet yaşayan müvekkilinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ev hanımı olduğunu, kendisinin maddî durumu iyi olmadığı için oğlu olan ...'in evinde kaldığını, aldatıldığını, maddî ve manevî şiddete maruz kaldığını, müvekkilinin yıllarca evin geçimine dahi katkı yaptığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin başka kadınla görüşerek sadakatsizlik kusuru sonrasında eşini eve dönmesi için kadının çağırdığı belirtilerek bu vakıanın af olarak nitelendirildiği ve erkeğe bu kusurun yüklenemeyeceği ancak erkeğin kadına şiddet uyguladığı, süreklilik arz edecek şekilde borçlanmalarından ve oğlunu da borçlandırmasından dolayı ailenin ekonomik sıkıntı yaşamasına ve eve sürekli borç bildirimlerinin gelmesine sebep olarak ekonomik şiddet uyguladığı, evin geçimi için yeterince para göndermediği, kadının ise; erkeğin kaza yapması sonrası ekonomik durumlarının kötüye gittiği süreçte eşine destek olmadığı, bu nedenle eşini küçük düşürücü beyanlarda bulunduğu, evliliğin gerektirdiği dayanışmayı sergilemediği, bu süreçte ve sonrasında davalı kadının farklı zamanlarda kamuya açık alanda başka kişilerin yanında eşine hitaben hakaret içerir sözler söylediği yine erkeğin babasına hitaben de "ben evi taşıyorum, gel, şerefsiz, adi oğlunun eşyalarını al" şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, bu hale göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına takdir olunan aylık 650,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekilleri; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi, nafakanın miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakatsizliğinin tanık beyanları ile ispatlandığını ve bu eylemden sonra erkeği eve dönmesi için kadının çağırdığının ispatlanmadığını dolayısıyla gerçekleşen vakıanın af olarak nitelendirilmesinin doğru olmayıp erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadına şiddet uygulayan, süreklilik arz edecek şekilde borçlanmalarından ve oğlunu da borçlandırmasından dolayı ailenin ekonomik sıkıntı yaşaması ve eve sürekli borç bildirimlerinin gelerek davalı kadın bunlarla yüzleşerek ekonomik şiddet uygulayan, evin geçimi için yeterince para göndermeyen, sadakatsizlik yapan kocanın ağır, kocanın kaza yapması sonrası ekonomik durumlarının kötüye gittiği süreçte eşine destek olmayan, bu nedenle eşini küçük düşürücü beyanlarda bulunan, bu noktada evliliğin gerektirdiği dayanışmayı sergilemeyen, bu süreçte ve sonrasında davalı kadının farklı zamanlarda kamuya açık alanda başka kişilerin yanında davacıya hitaben "şerefsiz, sen insan olamazsın, adam olamazsın", "sen Çorum'a gelmeyeceksin", "şerefsiz, adi, erkek olamazsın, para getirmiyorsun, sütü bozuk", "bize para getir defol git", "gelmesin eşyaları yaktım.", "senden adam olmaz, bir işe yaramazsın.", "adam mısın sen, nerede paralar, parayı ne yapıyorsun şerefsiz.", "erkek adam mısın sen, buraya gelme, burada koymayacağım, seni yaşatmayacağım." şeklinde sözler söyleyen, davacının babasına hitaben de "ben evi taşıyorum, gel, şerefsiz, adi oğlunun eşyalarını al" şeklinde hakaret içeren sözler söyleyen kadının hafif kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi gerekmekle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına dava tarihinden ilk derece mahkemesi karar tarihine kadar 650,00 TL, 30.03.2023 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar 1.500,00 TL tedbir nafakasının kadına verilmesine, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının kadına verilmesine, davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, manevî tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ve nafaka miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.