Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7816 E. 2024/5840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi ve kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, kadından habersiz borçlanması, altınları gizlice alması, fiziksel şiddet uygulaması, hakaret etmesi, silahla tehdit etmesi ve evi terk etmesi gibi eylemlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadına hükmedilen tazminat miktarının yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1375 E., 2023/656 K.

KARAR : Ek karar kaldırılması, istinaf talebinin reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/387 E., 2019/847 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ek karar ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın ve ek kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, esasa ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkilinden habersiz sürekli çevreden borç aldığını ve geri ödemeleri yapmadığını, müvekkilinden habersiz para ve altınları alıp harcadığını, fiziksel şiddet uyguladığını, duyarsız davrandığını, sorumluluklarını yerine getirmeyerek evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, müvekkilini aşağıladığını ve silahla tehdit ettiğini, evi terk ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, reşit olan çocuğu adına eğitim ve tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadından habersiz yüklü miktarlarda borç yaptığı, çekmeceden gizlice altın aldığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiği, kadının başına silah dayayarak öldürmekle tehdit ettiği, ortak konutu terk ettiği ve birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı, erkeğin cevap dilekçesi vermediği, kadına kusur izafe edilemeyeceği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuklar reşit olduğu gerekçesi ile; tarafların boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların reşit olması nedeniyle velâyet ve nafaka yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 9.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2020 tarihli ek kararı ile; davalı vekilinin yasal süresinde uyap üzerinden elektronik imzalı 02.03.2020 havale tarihli istinaf dilekçesi gönderdiği, yatırması gereken istinaf harcı ve posta masrafı gider avansını yatırmadığı, yatırılmayan harcın tebliğinden itibaren bir haftalık kesin sürede tamamlaması aksi halde istinaf talebinden vazgeçmiş sayılacağına karar verileceği yönünden meşruhatlı davetiye çıkarıldığı ve e-posta yoluyla 08.03.2020 tarihide davalı vekiline tebliğ edildiği ancak yasal süresi içinde harçların ve posta masrafının tamamlamaması gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf yasa yoluna başvuru talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen dava ve ek karar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının ve ek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf incelemesine gönderilen dosyada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 344 üncü maddesi uyarınca sonuçları belirtilmek suretiyle davalı vekiline eksik harçların ikmal edilmesi gerektiğine ilişkin ihtar gönderilmediği, tebligat ile gönderilen hakim imzası bulunmayan ihtarın bu haliyle geçersiz olduğu gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararı kaldırılarak esas hakkında yapılan incelemede, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve aleyhe kabul edilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.