Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7835 E. 2024/3899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin başka bir kadınla imam nikahı kıyması nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu ve hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin başka bir kadınla imam nikahı kıydığı ve bu durumun evlilik birliğini temelden sarstığı, davalının tam kusurlu olduğu, davacı kadının ise kusursuz olduğu ve hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1402 E., 2023/1347 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/945 E., 2023/277 K.

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan asıl ve birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açılan birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın asıl dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendikleri günden buyana aralarında anlaşmazlık bulunduğunu, bu anlaşmazlığın zamanla daha çok arttığını, ortak yaşamın çekilmez hale geldiğini, tarafların aralarında boşanmaya ilişkin protokol düzenlediklerini ve bu protokolü bilahare mahkemeye sunulacağını, bu nedenlerden dolayı tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 24 senedir evli olduklarını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının, başkası ile imam nikahı kıydığını müvekkiline söylediğini, davalının kendisine ait olan mobilya dükkanında dört seneye yakın zamandır çalışmakta olan Suriye uyruklu .... isimli bir kadın ile yakın ilişki içerisine girmeye başladığını, ilk başlarda bu durumu kabul etmeyen davalının ileriki zamanlarda müvekkiline "sen benim kabulümsün ama ben o kadınla evlenmek mecburiyetindeyim, senin de onu kabullenmen gerek" dediğini, müvekkilinin ise bu durumu kabul etmeyerek, yanında bulunan abisi ile birlikte ailesinin evine gittiğini, evliliği fiilen sonlandırdığını, davalı ve Suriye uyruklu kadının ise imam nikahı ile birlikte yaşamaya başladıklarını, bu nedenlerden dolayı tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, işbu davanın Kayseri 9. Aile Mahkemesi'nin 2021/945 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava dilekçesinde kendisinin davacıya bakmadığından dolayı abisinin yanına gittiği iddia edilmişse de, davacının abisinin boşandığını, şu anda kullanmış olduğu eşyaları kendisinin aldığını, kesinlikle bakmama olayının bulunmadığını, ikamet ettiği evi de kendisi adına kiraladığını, kira parasını kendisinin verdiğini, kendisinin dini nikahla yaşadığı iddiasını kesinlikle kabul etmediğini, bu nedenlerden dolayı açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadın vekili dava dilekçesinde her ne kadar, davalı ile müvekkilinin boşanma ve fer'îleri hususunda anlaştığını, bu hususta protokol hazırladıklarını ve mahkemeye bilahare ibraz edeceklerini, tarafların, önceden kararlaştırıldığı üzere anılan protokol hükümleri çerçevesinde boşanmalarına karar verilmesini beyan ve talep etmişse de, taraflarca düzenlenen bir protokolün ibraz edilmediği gibi davalı tarafın cevap dilekçesinde açılan davanın reddini talep ettiği, bu şekilde davacı tarafça açılan ve şartları oluşmayan asıl davanın reddine karar vermek gerektiği, birleşen dava yönünden ise toplanan delillerden; davalının kendisine ait mobilya dükkanında çalıştırdığı Suriye uyruklu "Sabrin" ismindeki kadınla evlenmek istediğini ve bu kadını kuma olarak getireceğini davacıya söylemesi ve davacının bu durumu kabul etmeyerek ortak haneden ayrılmasından dolayı tarafların 2 yıldır ayrı yaşadıkları, dinlenilen tanık beyanlarından da sabit olduğu üzere davacı tarafın evden ayrılmasından sonra davalının bu kadını ortak konuta getirdiği, bu kadınla birlikte iman nikahlı olarak karı-koca hayatı sürdürdükleri, bu şekilde davalının sadakatsiz davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın devamına imkan vermeyecek nitelikte olduğu, evliliğin devamında taraflar ve toplum yararına korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının ise kusurunun bulunmadığı vicdani kanaati ile birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, anlaşmalı boşanmaya yönelik asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 2.000 TL yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararını kabul ettiğini, ancak hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu beyanla bu yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı birleşen boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.