Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7931 E. 2024/6204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmemesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı karşı davacı kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince bu talebin dilekçeler teatisi aşamasında bulunmadığı gerekçesiyle değerlendirilmemesinin usule aykırı olduğu gözetilerek kararın yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/418 E., 2023/951 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/343 E., 2022/773 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalının boşanma talebi hakkında harç yatırılarak usulüne uygun açılmış karşı dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların doğal yoldan çocuklarının olmaması sebebi ile tedaviye başvurduklarını, bu süreçte de aralarında geçimsizliğin olduğunu, çocuk tedavi yöntemlerinde mali olarak sıkıntılara girdiklerini, müvekkilinin iş yerinde sağ serçe parmağını sıkıştırarak zedelediğini ve ağrılı bir durum olması sebebi ile istirahatli olduğu sırada evde iken gece 24.00'de odaya girdiğini, davalıya seslendiğinde davalının irkilip el çabukluğu ile elindeki bir telefonu yastık arkasına saklayarak diğer telefonu eline aldığını, telefona bakıyormuş gibi yaptığını, müvekkilinin davalının bu ani hareketten gizli bir şey yaptığını düşündüğünü ve gece saat 24.00 'de kiminle mesajlaştığını sorduğunu, telefonu neden sakladığını sorduğunu, telefonu kendisine vermesini istediğini ve telefonu almaya çalıştığını, davalının ise müvekkilini var gücü ile engelleyerek hırçın bir şekilde müvekkiline şiddet uygularcasına vermemek için direndiğini, müvekkilinin kolunu dişlediğini, mutfaktan büyük bir bıçak alarak sağ el serçe parmağını kestiğini, ikinci saldırıyı yapacağı sırada engellediğini, kollarını ısırarak dişlediğini, müvekkilinin çok canının yanması ile davalı ile tartışmayı bıraktığını, doktora gittiğini, 03.10.2017 günü bu olayın olduğunu, davalının telefonu müvekkiline vermeyerek evi terk ederek Fatih'de bulunan kız kardeşinine gittiğini oradan da müvekkiline haber vermeden erkek kardeşi ile birlikte Samsun'a gittiğini, davalının abisinin Samsun'dan müvekkiline telefon açarak boşanma davası açmasını söylediğini, taraflar arasındaki en son olayda davalının birileriyle mesajlaştığını görmesi ve telefonu elinden almaya çalışması sonucu olduğunu, davalının aşırı saldırgan davrandığını, telefonu alıp bakmaya çalışan müvekkiline saldırdığını, telefonuna baktırmadığını, mesajları göstermemek için paniklediğini, " tamam, boşan , sen ne işe yararsın? sen erkek misin? git mahkemeye ver" diyerek sözlü saldırılarına devam ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı erkeğin tüp bebek tedavisini çoğu zaman reddettiğini, masraflı bulup ödeme yapmak istemediğini, raporun müvekkilinin evden ayrılmasından 1 hafta sonra alındığını, evin iaşesini karşılamadığını, kız kardeşi ile görüştüğünü bilerek asılsız bir iftira ile psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, komşusuna sığınmak zorunda kaldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir nafakası ile faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2019 tarih ve 2017/835 Esas 2019/354 Karar sayılı kararı ile; davalının davacıyı ısırması neticesinde davacının yaralandığı, davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, dinlenen davalı tanıkları taraflar arasında geçen olayları anlatsalar da mahkememizce davalının dilekçesinde belirtmediği olayların değerlendirmeye alınamayacağı, davalı tanıklarının anlatımlarının davalının dilekçesindeki iddiaları ispatlar nitelikte olmadığı, davalının dayanmadığı olaylara ilişkin olduğu, davalının iddialarını başkaca delil ile de ispat edemediği anlaşılmakla davacıya atfedilebilir bir kusur olmadığından taraflar arasındaki mevcut evlilik birliğinin davalının tam kusurlu tutum ve davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davalının eylemi neticesinde davalı yönünden maddi tazminat ve manevi tazminat koşulları gerçekleşmiş olsa da davalının sosyal ve ekonomik durumu gözetildiğinde davalının ev hanımı olduğu ve gelirinin olmaması nedeniyle ödeme gücü olmaması gerekçesi ile davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı karşı davacı kadının boşanma talebi hakkında harç yatırılarak usulüne uygun açılmış karşı dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili; kararın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarih ve 2020/1568 Esas 2022/531 Karar sayılı kararı ile; davalı karşı davacı karşı dava dilekçesinde boşanma ve fer'îleri yönünden talepte bulunmuş ise de İlk Derece Mahkemesince 492 sayılı Harçlar Kanunu`nun (492 sayılı Kanun) 30 ve 32 nci maddeleri gereğince işlem yapılmadığı, davalı karşı davacıya karşı dava yönünden yargılama harçlarını ikmal etmesi için ihtarat yapılarak süre verilmediği, usulüne uygun açılmış bir davada başvuru harcı ve gerekli nispi veya maktu peşin harcın mahkeme veznesine yatırılması gerektiği, bu sebeple davalı karşı davacıya harcın tamamlanması için 492 sayılı Kanun`un 30 uncu maddesine göre süre verilmesi, harcın yatırılması halinde yargılamaya devam edilmesi ve delillerin değerlendirilip hasıl olacak sonucuna göre karşı dava hakkında karar verilmesi, harcın yatırılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği gerekçesi ile davalı karşı davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan sebeplerle davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıyı ısırması neticesinde erkeğin yaralandığı, davalının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, dinlenen kadının tanıkları taraflar arasında geçen olayları anlatsalar da kadının dilekçesinde belirtmediği olayların değerlendirmeye alınamayacağı, kadının tanıklarının anlatımlarının kadının dilekçesindeki iddiaları ispatlar nitelikte olmadığı, kadının dayanmadığı olaylara ilişkin olduğu, kadının iddialarını başkaca delil ile de ispat edemediği, erkeğe atfedilebilir bir kusur olmadığından taraflar arasındaki mevcut evlilik birliğinin kadının tam kusurlu tutum ve davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının eylemi neticesinde kadın yönünden maddî tazminat ve manevî tazminat koşulları gerçekleşmiş olsa da kadının sosyal ve ekonomik durumu gözetildiğinde kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin olmaması nedeniyle ödeme gücü olmaması gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davalı karşı davacı boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğundan boşanma, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı karşı davacı kadın vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; reddedilen karşı dava için vekâlet ücreti verilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalının da tüp bebek tedavisi masraflarından ve evin geçim giderleri için yapılması zorunlu masraflardan kaçındığı, bu yükümlülüklerin daha ziyade kadın ve ailesi tarafından karşılandığı, bu kusurlara davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde dayanmış olmasına rağmen davacı karşı davalıya yüklenmemiş olması ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı karşı davacı kadının tam kusurlu kabul edilmesinin doğru görülmediği, sonuç olarak, eşini ısırarak yaralayan, fiziksel şiddet uygulayan kadın ile tüp bebek tedavisi masraflarından ve evin geçim giderlerini üstlenmekten kaçınan erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davalı karşı davacının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinin gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, davacı karşı davalı erkeğin de dosya kapsamında ispatlanan kusurları karşısında kadının karşı davasının kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğu, davalı karşı davacı kadın dilekçeler teatisi aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığından, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek yerde reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı- karşı davacı kadının karşı davanın reddi ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısmının kaldırılmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davalı karşı davacının usulüne uygun şekilde süresi içerisinde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalı karşı davacının diğer, davacı karşı davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davac ıkadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası talebi hakkında verilen karar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yoksulluk nafakası talebi olup olmadığı ve kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince davalı karşı davacı kadının dilekçeler teatisi aşamasında yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının usulüne uygun süresi içinde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmişse de; davalı karşı davacı kadın vekili 13.12.2017 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinin karşı dava ve taleplerini açıkladığı nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerimiz başlığı altında hüküm kesinleşince yoksulluk nafakası olarak 1.000,00 TL nafaka talep ettiğini beyan etmiştir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken dilekçeler teatisi aşamasında yoksulluk nafakası talebi olmadığı gerekçesi ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere yoksulluk nafakasına ilişkin karar yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.