"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1797 E., 2023/899 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/743 E., 2022/170 K.
Taraflar arasındaki açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç bir yapıya sahip olduğunu, kendisini tehdit ettiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 09.11.2020 . tarihli Islah dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç bir yapıya sahip olduğunu, ilk evliliğinden olan çocuklarının evden gitmesine neden olduğunu, ailesi ile dahi görüştürmediğini, tehdit ettiğini ileri sürerek kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların ÜFE TÜFE oranında artırılmasına ve kadın yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin aşırı kıskanç bir yapıda olduğu ve kadına psikolojik şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 10.00'dan 1. ve 3 Pazar günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3.günü saat 17.00'a kadar ve yaz tatillerinde 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz saat 17.00'a kadar, sömestr tatilinin ilk cumartesi sabah 10.00'dan takip eden pazar saat 17.00'a kadar babalar günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, çocuğun süt çocuğu olmasına karşın uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın nafaka ve tazminat miktarları ile kişisel ilişki süresi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanın kabulü ile ferilerine karar verilmesinin hatalı olduğunu, gerekçenin açık olmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davalı kocanın boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen menfaat, nafakaların niteliği, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı ile yine velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu; tedbir nafakasının ise makul olduğu; tarafların yaklaşık 1,5 yıl kadar evli kaldıkları, yoksulluk nafakasının kadın yararına irat şeklinde ödenmesine hükmedilmesi tarafların ekonomik sosyal durumu ile evlilik süresi dikkate alındığında, kanunun amacına uygun olmadığı; çocuğun içinde bulundukları yaş dönemi, çocuğun yüksek yararı, sosyal inceleme raporunda yapılan tespitler dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince çocukla ebeveyn arasında tesis edilen kişisel ilişki fazla olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuk ile baba arasında her ayın 1 ve 3. hafta sonu cumartesi günleri saat 10.00'dan pazar günü saat 1700'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17:00'a kadar, Ocak-Şubat dönemi sömestr tatili ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 17:00'a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 15 Temmuz günü saat 17:00'a kadar, babalar günü saat 10.00'dan 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına; kadın yararına toplu olarak 30.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun kabul edilmesine karşın belirlenen tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki süresinin hatalı olduğunu, yoksulluk nafakasının irat şeklinde verilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafaka ve tazminat miktarları ile yoksulluk nafakasının irat şeklinde olmaması, kişisel ilişki süresi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinin tekrarlamakla birlikte davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafakanın toptan verilmesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminat koşullarının oluşmadığını, gerekçenin kanuna uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı tespitinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarları ile nafakanın ödenme şeklinin uygun kabul edilip edilmeyeceği, kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 182 nci maddesi, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 324 üncü ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.