Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8282 E. 2023/5214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkeğin, eşinin terk etmesi nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, eşini eve dönmeye çağırdığı evin, ailesiyle birlikte yaşadığı ev olduğu ve eşine bağımsız bir konut temin etmediği gözetilerek, 4721 sayılı TMK'nın 164. maddesi kapsamında terk nedeniyle boşanma davasının yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2653 E., 2023/1170 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/652 E., 2022/543 K.

Taraflar arasındaki bağımsız nafaka davası ile birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının açtığı bağımsız nafaka davasının kabulüne, erkeğin açtığı birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin nafaka davası yönünden başvurusunun usulden reddine, reddedilen boşanma davası yönünden ise başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili bağımsız nafaka dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının görücü usulü ile evlendiklerini, tarafların evlendikleri günden beri anlaşamadıklarını, anlaşmazlıkların sebebinin ise müvekkilinin davalının aile bireyleri ile birlikte kaldığını ve aile bireylerin evliliğe müdahale ettiğini, müvekkiline davalının ailesi tarafından baskı yapıldığını, müvekkilinin bir çok kez erkeğin fiziksel şiddet ve baskısına maruz kaldığını son olayda da babaevine gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin 2014 yılından bu yana babaevinde kaldığını, tarafların ortak bir çocuklarının bulunduğunu, çocuğun şu anda müvekkilinin yanında kaldığını, çocuğun rahatsız olması nedeniyle ameliyat olması gerektiğini, erkeğin kepçe operatörü olarak aylık 4.000,00 TL'ye çalıştığını, müvekkilinin geçimini sağlayabilmesi ve çocuk için gerekli masrafları karşılayabilmesi için dava tarihinden itibaren başlamak üzere müvekkili için aylık 1.000,00 TL, çocuk için aylık 500,00 TL olmak üzere tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... kadın vekili erkeğin birleşen boşanma davasına verdiği cevap dilekçesinde; müvekkilinin tarafların ayrı yaşadığından, Adıyaman Aile Mahkemesi'nin 2016/398 Esas sayılı dosyası ile nafaka davası açtıklarını, müvekkili ile davacı arasında evliliklerin ilk zamanlarında başlayan anlaşmazlıklar günden güne artarak devam ettiğini, anlaşmazlıkların sebebinin erkeğin aile bireyleriyle birlikte kalmaları ve evliliklerine müdahale etmelerinden olduğunu, müvekkilinin bir çok kez erkeğin fiziksel şiddet ve baskılarına maruz kaldığını, müvekkilinin 2014 ekim ayından bu yana baba evinde kaldığını, eve dönmesi için erkeğin hiç bir girişiminde bulunmadığını, Mahkeme tarafından eve dönmesi için ihtar gönderildiğini ancak gönderilen ihtarın geçerli olmadığını, ihtarın geçerli olabilmesi için ihtar isteğinden iki ay öncesinde eşlerin sosyal ve ekonomik düzeylerine uygun her yönü ile bağımsız ve evlilik birliğinin devamına elverecek yeterlilikte bir konutun hazırlanması ve müvekkilinin bu konuta davet edilmesi gerektiğini, erkeğin müvekkilini davet ettiği konutun babasına ait olduğu ve müvekkili ile ailesinin beraber yaşadıkları bir konut olduğunu belirterek müvekkilinin evi terk etmesinde haklı bir sebebinin olduğunu ve bu nedenle davanın reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise boşanmaya karar verilmesi halinde boşanmada kusuru bulunmayan müvekkili için 15.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. BİRŞLEŞEN DAVA

1.Davalı-davacı erkek vekili kadının açtığı bağımsız nafaka davasına verdiği cevap dilekçesinde; kadının henüz ortak çocuğa hamileyken 2014 yılının Ekim ayında babasının yaşadığı Adıyaman İline gittiğini ve bugüne kadar dönmediğini, dönmesi için müvekkilinin tüm çaba ve gayretlerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/17 Değişik İş sayılı dosyasıyla eve dön çağrısı yaptığını ve davacının henüz bu çağrıya cevap vermediğini, kadının dava dilekçesinde beyanlarının asılsız olduğunu, müvekkilinin ortak çocuğun tüm tedavi ve giderlerini karşılamaya hazır olduğunu ancak kadının buna yanaşmadığını, müvekkilinin çalışmadığını, kadının ayrı kalmakla haklı bir gerekçesinin olmaması nedeniyle nafaka talebinin yerinde olmadığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu belirterek kadının nafaka davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen terk hukuki sebebine dayalı boşanma dava dilekçesinde; kadının ortak çocuğa hamileyken 2014 yılının ekim ayında babasının yaşadığı Adıyaman iline gittiğini, 22 ay eve dönmediğini ve ortak çocuğun doğumunun bu süre içerisinde gerçekleştiğini, Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/17 Değişik iş sayılı dosyasıyla eve dönme çağrısı yaptığını ve Mahkemenin çağrısına rağmen kadının dönmediğini belirterek, ortak çocuk ...'ın velâyetinin müvekkili babaya verilmesini, iş bu nafaka davasında çocuğunun sağlık sorunlarının olduğunu, ortak çocuğun gelişimi, sağlığı ve eğitiminin sağlıklı olabilmesinin kadının imkan dahilinde olmadığını, kadının babasının düzenli bir gelirinin olmadığını belirterek ortak çocuğun velâyetinin müvekkili babaya verilmesini ve tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)164 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

1.Bağımsız tedbir nafakası davası yönünden; erkeğin yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında çiftçi olarak aylık 500,00 TL gelirinin bulunduğu, babasına ait evde oturduğu, kira ödemediği, kadının ise; herhangi bir işte çalışmadığı, ailesi ile birlikte ikamet ettiği, üzerine kayıtlı herhangi bir gayri menkulünün olmadığı, kadının ortak çocukla birlikte baba evinde kaldığı, herhangi bir işinin bulunmadığı, erkeğin kadına ve çocuğuna hiç bir maddî destekte bulunmadığı, çocuğun bakımının kadının ailesi tarafınca karşılandığı, erkeğin kepçe operatörü olduğu ve başka bir şahıs ile ortak kepçelerinin bulunduğunun beyan edildiği, tarafların iş, gelir ve ihtiyaç durumları, paranın alım gücündeki düşüş, enflasyon endeksindeki değişikler ve genel ekonomik esaslar ile hak ve nesafet ilkeleri gözetildiğinde kadının ihtiyaçlarının karşılanmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesindeki şartların kadın lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kadın için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

2.Erkeğin birleşen terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası yönünden; tarafların 2014 yılı Ekim ayından beri ayrı yaşadıkları, bu hususta kadına terk ihtarı yapıldığı, tarafların erkeğin anne ve babası ile birlikte kaldıkları dolayısıyla bağımsız bir hanelerinin olmadığı, erkeğin bağımsız bir ev açmadığı, erkeğin kadını evine götürmek için herhangi bir gayret göstermediği, dön ihtarına karşı da kadına karşı bağımsız bir konut temin edilmediğinden kadının dönmediği, erkeğin terke dayalı açmış olduğu davasını ispatlayamadığı ve eşinin ortak evden ayrılmasına sebebiyet vermesinden dolayı kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ortada artık bahsedilmesi mümkün olmayan ve çok kısa süren taraflar arasındaki evlilikte kusurlu tarafın kadın olduğunu, müvekkile kusur atfedilecek tek bir husus bulunmadığı, davasının tüm yasal şartlarının oluştuğu, ...'da bağımsız evlerinin olduğunu, kadının babama ziyarete gidiyorum diyerek evden ayrıldığını ve birlikte yaşamaktan kaçındığını ve kadının birleşen davaya sürede cevap vermediğinden tanık beyanlarını kabul etmediğini gerekçesiyle ile asıl dava ve birleşen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kabul edilen tedbir nafakalarının ayrı ayrı yıllık miktarı, karar tarihindeki kesinlik sınırının altında olup kesin nitelikte olduğundan erkeğin kadının kabul edilen tedbir nafakası davası yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 352 nci maddeleri gereğince usulden reddine, erkeğin boşanma davasına ilişkin istinaf başvurusunun incelemesinde ise; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre erkeğin davasını ispat edemediği, 31.01.2019 tarihli duruşmada erkeğin "eve dön çağrısı yaptığım ev köy evidir, babam annemle birlikte yaşamaktayız" ikrarında bulunduğu; erkeğin kadını ailesiyle birlikte yaşadığı eve davet ettiği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; yaz aylarında, kısa bir dönem, anne babasına yardımcı olmak için köye gittikleri dosya kapsamında bilinmekte iken müvekkilin bu adresi gösterip dön çağrısında bulunmasında bir hata bulunmadığı, ortada kalmayan bir evlilik birliği ve kadının kendi şahitlerinin dahi ikrar ettikleri gerekçesiyle reddedilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin birleşen terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 164 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.