Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8336 E. 2024/4727 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve erkeğin boşanma davasının kabulü için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu, davacı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/705 E., 2023/1779 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/549 E., 2021/703 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 08.12.2018 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin 71 yaşında olduğunu, önceki eşinin 8 yıl önce öldüğünü, müvekkilinin evlilik sırasında davalıya 100.000,00 TL'den fazla altın ve takı taktığını, taraflar evlendikten sonra davalının müvekkiline sıcak ve samimi davranmadığını, davalının sırf ekonomik çıkar sağlamak ve müvekkilini maddî bakımdan istismar etmek amacıyla evlendiğini, davalının müvekkilini hergün çeşitli masraflara soktuğunu, müvekkilinin eşini yurt dışına götürmek istediğinde ''ben seninle burada yapamayacağım, gitmek istiyorum'' diyerek ayrılmak istediğini beyan ettiğini, ''ben yaşca gencin, davacı benden daha yaşlı ben bu adamla bir arada yaşayamam ve evliliği sürdüremem, ben davacıya ısınamadım, neden beni aldı, benim yerime kendi yaşına uygun birisini alsaydı, ben gideceğin bir daha da dönmeyeceğim'' dediğini, davalının ortak konutu terk ederek yakınlarının yanına gittiğini, davalının evlilik birliği içerisinde üzerine yüklenen sorumlulukları yerine getirmediğini, davalı kadının evlenme iradesi yokluğundan öncelikle butlan ile malul olan evlenme akdinin iptaline olmadığı takdirde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile 08.12.2018 tarihinde evlendiklerini, 2019 şubat ayında davacının ''git evden, koy git ben seni istemiyorum bu evde, benimle Avusturya'ya gelmek istemiyorsun'' diyerek evden göndermeye çalıştığını ancak kendisinin evden ayrılmadığını, eşi ile mutlu ve huzurlu olduğunu, davacının vize işlemlerini habersiz iptal ettirdiğini, davacının iddialarının aksine maddî istek ve büyük beklentilerinin olmadığını, evin temel giderleri haricinde bir isteğinin bulunmadığını, davacının sürekli evden kovmaya çalıştığını, açılan davanın reddini, dava süresince aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası takdir edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı tanıklarının birbiri ile uyumlu beyanları, mahkememizin 2019/347 esas sayılı dosyasında davacı erkeğin kusurlu bulunduğu, davalı kadını evden kovaladığı, davalı kadının kusurunu ispat edemediği, davacı erkeğin bu ret edilen dava ile davalı kadın için ayrı yaşama nedeni de oluşturduğu, davacı erkeğin kadın hakkında iddia ettiği vakaları da ispatlayamadığı, davacı erkeğin davalı kadını evden kovması nedeniyle davalı kadının evden ayrılmaya mecbur kalması ve bunun üzerine Konya'da ikamet eden oğlunu çağırmak suretiyle ortak haneden ayrılmış olmasının kendisine kusur olarak da yüklenemeyeceği, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığı kararı birlikte değerlendirildiğinde evliliğin iptalini gerektirir bir sonuca varılamadığı gibi davalı kadının da kusurunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın tüm talepler yönüyle reddine, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi ve tedbir nafakasının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi ve tedbir nafakasının kaldırılması yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.