"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1014 E., 2023/771 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen nüfus kaydının düzeltilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz eden davalı Hazine adına gelen olmadı. Karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldi. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ...hanım'ın hem ...'ın hemde ...'in anneleri olduğunu iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... ve davalı Hazine vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2017 tarihli kararı ile kadın şairlerden olan ...hanım'ın hem ...'ın hemde ...'in anneleri olduğu, ölü kişilerin kayıtlarında düzeltme yapılamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ile ...'in nüfus kayıtlarında anneleri olarak görünen ... ve ... 'in, ...olduğunun tespitine, nüfus kaydında düzeltme işlemi ölü kişilerle ilgili olduğundan bu yöndeki düzeltme işleminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ... idaresi tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2019 tarihli kararı ile DNA testi yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 13.12.2019 tarihli kararı ile mezar yerlerinin tüm araştırmalara rağmen bulunamadığı, dosyadaki delillere göre karar verilmesi gerektiği, kadın şairlerden olan ...hanım'ın hem ...'ın hemde ...'in anneleri olduğu, ölü kişilerin kayıtlarında düzeltme yapılamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ile ...'in nüfus kayıtlarında anneleri olarak görünen ... ve ... 'in, ...olduğunun tespitine, nüfus kaydında düzeltme işlemi ölü kişilerle ilgili olduğundan bu yöndeki düzeltme işleminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli kararıyla; soybağının tesisi niteliğindeki eldeki davada muris ...'in mezar yerinin bulunamadığı, DNA incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı gözetildiğinde iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tüm yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.02.2022 tarihli kararı ile Mahkemece yapılan araştırmaya rağmen ...’in mezar yerinin bulunamadığı ve bu nedenle DNA araştırması yapılamadığı belirtilmiş ise de davacıların murisleri ...’ın annesi olarak görünen “...” ile murisleri ...’in annesi olarak görünen “...”in, “... bey kızı olan ...” ile aynı kişi olduğu iddiasına yönelik olarak, ... ve ...’in mezar yerlerini araştırılması, mezar yerinin tespiti halinde annesel soy ağacındaki bireylerde (kardeşler, anneanne, teyze ve dayılar ile teyze çocukları gibi) aynı baz dizilimine sahip olduğundan ve şahısların aynı annesel soydan gelip gelmedikleri ile ilgili bilgi sağlayabileceğinden, aynı annesel soydan gelip gelmediklerine ilişkin DNA araştırması yaptırılması, yine anne olduğu iddia edilen ...'in aynı anneden olma ... adında bir kardeşi var olduğuna göre onun mezar yerinin araştırılarak tespiti halinde ... ve ... ile ... oğlu ...’in aynı annesel soydan gelip gelmediklerine ilişkin DNA araştırması yaptırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi; bu kişilerin dahi mezar yerleri tespit edilemeyip rapor alınamaması durumunda ise toplanan diğer delillere göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile davanın reddine karar verilmesinin, doğru görülmediği gerekçesiyle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma üzerine yapılan araştırma ve inceleme sonucunda iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili, iddialarını ispatladıklarını, davanın kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı Hazine vekili, yararlarına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, DNA testi yapılmasının mümkün olmaması halinde diğer deliller ile davanın kabulüne karar verilip verilemeyeceği, Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında zorunlu olarak duruşma açılması halinde istinaf vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; Yargıtay HGK'nun 04.03.2021 Tarihli, 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir.
2. 4721 sayılı Kanun'un 282 nci maddesi gereğince çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasında kurulan soybağı ile ana ile çocuk arasında kurulan soybağı bu bakımdan farklılık göstermektedir. Başka bir deyişle çocuğu doğuran kadın anadır.
3. Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları kamu düzeninden olup her türlü şüpheden uzak ve kesin delillerle ispat edilmelidir. DNA testi ile davanın çözümlenmesi en etkili yol olmasına rağmen somut olayda olduğu gibi DNA testinin yapılmasının mümkün olmaması halinde ise diğer delillere göre karar verilmesi gerekmektedir.
4. Somut uyuşmazlıkta, ... ve ...'ın annelerinin ...olup olmadığı hususunun incelenmesinde, öncelikle ... TC kimlik numaralı, ... ile ...'den olma ...'in yönünden dosyada bulunan delillerin incelenmesinde; ...'in Üsküdar ilçesi, ... Mah. ... sok. 95. Hane ... sicilinde 4. Sırada ...'den olma 1276 İstanbul doğumlu ve ... eşi olarak kayıtlı olduğu, bu hane de 3. sırada 1. sırada kayıtlı ...'e atıfla üvey oğlu sıfatıyla 1288 İstanbul doğumlu ... beyden olma, ... bey'in kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. 4. sırada kayıtlı ...'in 1. sırada kayıtlı Muhittin'in eşi olduğundan Muhittin'in üvey oğlunun eşinin başka eşten olma çocuğu olacağından 3. sırada kayıtlı ... bey oğlu ...'ın ...'in oğlu olduğunun anlaşıldığı, Osmanlı arşivinden alınan ve dosyada mevcut bulunan "BOA DH. ..., numara 174/403' de ... ... Bey'in "adliye nezareti havale müdürü ... beyin mahdumudur." şeklinde tarif edildiği, Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanmış 2008 basın tarihli ...'ın tarafından yazılmış ve doktor ... tarafından yayına hazırlanmış sicill-i ... Ansiklopedisinin X sayfa 7 de ... hanım (... hanım) başlığı altında ... hanımı tanıtırken, Sefit Vilayeti İstinaf Ceza Mahkemesi Reysi aliye ricalinden ... bey'in kızıdır diye giriş yaptıktan sonra şair olduğu belirtildiği ve "küçük bir divançe teşkil edecek kadar şiirleri oğlu doktor ... ... bey nezdinde mahfuzdur." şeklinde açıklama yapıldığı, yine devamında "oğlu doktor ... ...'in (ölümü 1957) kızı ..., gelini ..., ... ...'in kızı, ... damadı, ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın evlatlarıydı" şeklinde ... hanım'ın oğlu, kızı, damadı ve çocuklarına yer verildiği, Cumhuriyet gazetesinin 1 Ağustos 1957 tarihli nüshasının 3. sayfasında doktor ...'in ölüm ilanının mevcut olduğu ve bu ölüm ilanında yakınları belirtilirken ... eşraf merhum ... bey ahbabından merhume Şair ... Hanım'ın oğlu ...'in eşi ...'ın kardeşi, ...'in babası ..., ..., ..., ... ve ...'nın amcaları ..., ...'in dayıları, ...'ün ve ...'ün enişteleri ...'in kayınpederi açıklaması yapıldığı hususları bir arada düşünüldüğünde, ...'in annesinin (şair) ...olduğu anlaşılmaktadır.
5. ... TC kimlik numaralı ... ve ...'den olma ...'ın yönünden dosyanın incelenmesinde, kardeşi ...'in 1957 yılında gazetede yayınlanan ölüm ilanı, ...'in 3. eşinin Yemen Lüsumat Nazırı Tekahhüt Sandığından emekli ... efendinin vefatı üzerine zevcesi ... ve kerimesi ... hanımlara ve mahdumu ... efendiye 1308 yılında maaş bağlandığına ilişkin belgeler, Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanmış 2008 basın tarihli ...'ın tarafından yazılmış ve doktor ... tarafından yayına hazırlanmış sicill-i ... Ansiklopedisinin X sayfa 7 de ... hanım (... hanım) başlığı altında ... hanımı tanıtırken ...'ın kızı olduğu bilgisine yer verilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde ...'ın annesinin (şair) ...olduğu anlaşılmaktadır.
6. Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle, dosya arasında bulunan delillere neden itibar edilmediği hususlarında yeterli açıklama yapılmaksızın yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre Hazine'nin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.