"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1547 E., 2023/988 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/513 E., 2022/221 K.
Taraflar arasındaki çocukla üçüncü kişiler arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile davacılar ... ve ...'nın oğlu olan...'nın evli olduğunu, bu evliliklerinden, 10.01.2013 doğumlu ... ve 23.11.2015 doğumlu ... adlarında ortak çocuklar olduğunu, davacılardan ...'nın ise...'nın kardeşi olduğunu, dava dışı...'nın 2019 yılında inşaat şantiyesinde yaşanan iş kazası nedeniyle vefat ettiğini, tarafların ortak çocuklarının davalı anne yanında olduklarını ve davalı annenin ortak çocuklarla davacıların görüşmesine izin vermediği,... ile davalı kadının kaza meydana gelmeden 9-10 ay önce ayrı yaşamaya başladıklarını, davalı kadının ortak konutu terk ettiğini, davacıların ortak çocuklar ile görüşebilmek amacıyla defalarca talepte bulunduklarını ancak davalı tarafın çocukları göstermeme konusunda ısrarcı olduğunu, buna rağmen davacıların, ortak çocukların tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını iddia ederek davanın kabulü ile davacılar ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle;...'nın vefatı sebebiyle soruşturma başlatıldığını, ceza davası açıldığını ve davacıların bu soruşturma dosyasında sanık sıfatına sahip olduklarını, davacılar ... ve ...'nın,...'nın işvereni pozisyonunda olduklarını, hal böyle iken babalarının ölümünden sorumlu olan kişilerle ortak çocukların görüşmesi durumunda, çocukların huzurunun tehlikeye gireceğini, ruhsal sağlıklarının zarar göreceğini, dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, ortak çocuklarla davacıların görüştüğünü,...'nın vefatı sonrasında davacıların davalı kadını aileden dışladıklarını, maddî ve manevî olarak destekte bulunmadıklarını, buna rağmen davalı annenin, çocukların davacılarla görüşmesine rıza gösterdiğini ancak davacı ...'nın, babalarının mezarı başında çocuklara annesini kötüleyerek pedagojik açıdan çocukların psikolojilerini bozduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, velâyeti annede bulunan çocuklar B...ve Gülser ile dede, babaanne ve amca arasında kişisel ilişki kurulması istemine ilişkin olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi hükmü uyarınca olağanüstü hallerin mevcut olması durumunda, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabileceği, aynı Kanunu'nun 182 inci maddesi hükmü gereği kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararının esas alınacağı, toplanan delillerden; davacıların oğlu... ile davalı ...'nın 15.04.2012 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden ortak 07.01.2013 doğumlu ... ve 17.11.2015 doğumlu ... isimli iki çocuklarının olduğu, davacıların oğlu...'nın 04.09.2019 tarihinde vefat ettiği, bu tarihten sonra davalı anne tarafından küçük B...ve Gülser'in davacılara gösterilmediği iddiasıyla işbu davanın açıldığı, davacıların 4721 sayılı Kanunu'nun 325 inci maddesi hükmü gereği ortak çocuklarla kişisel ilişki kurulmasını talep etme haklarının bulunduğu, bu kapsamda ortak çocuklar ile davacılar arasında kişisel ilişki tesisinin, çocukların menfaatine olup olmayacağının tespit amacıyla tarafların yaşadıkları adres dikkate alınarak sosyal inceleme raporu alındığı, düzenlenen bilirkişi raporları uyarınca ortak çocuklar ile davacılar arasında kişisel ilişki tesisinin uygun olacağının belirtildiği, kişisel ilişkinin çocukların ruhsal ve bedensel gelişimi üzerinde olumsuz etki yaratmaması, kurulacak kişisel ilişkinin davalı annenin velâyet görevini yerine getirmesine engel olmaması ve çocukların menfaatlerine uygun düştüğü ölçüde düzenlenmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile davacılar ..., ... ve ... ile çocuklar 07.01.2013 doğumlu ... ve 17.11.2015 doğumlu ... arasında; her ayın 1 inci hafta sonu, Cumartesi günü saat 10.00'dan başlamak aynı gün saat 18.00'e kadar, Dini Bayramların 2 inci günü saat 10.00'dan başlamak aynı gün saat 18.00 arası babaanne ..., dede ... ve amca ... ile çocukla 07.01.2013 doğumlu ... ve 17.11.2015 doğumlu ... arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, süre bitiminde çocukların anneye teslimine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacılar ve çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin hatalı olduğu, davacılar tarafından davalı kadın aleyhine 2020 yılında icra takibi başlatıldığı, icra dosyasında davalı kadın ve çocukların borçlu, davacılardan dedenin ise alacaklı olduğu, yine ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/477 Esas sayılı dosyası ile davalı kadın ve ortak çocuklar aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, ayrıca ortak çocukların babası olan...'nın ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldığı, ceza dosyası açıldığı, davacılardan, dede ve babaannenin sanık oldukları, ... 3. İş Mahkemesinin 2020/357 Esas sayılı dava dosyasında ise davacıların davalı, ortak çocukların ve davalı kadının ise davacı olduğu, davacılar ile ortak çocuklar arasında menfaat çatışması olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde, ortak çocukların davacılarla görüştürülmediği iddia edilmişse de taraflar arasında tüm yaşananlara rağmen davacıların ortak çocuklarla görüşmesine izin verildiği, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan davalı anne vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı anne vekili tarafından; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürüler gerekçelerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı annenin çocukları B...ve ...ile davacılar babaanne, dede ve amca arasında kişisel ilişki kurulmasının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, ilişkinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, davacıların çocuklarla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek ve davanın reddini gerektirecek bir durumun varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü, 324 üncü ve 325 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı anne vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.