"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2012 E., 2023/2163 K.
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen değer artış payı ve katılma alacağı davasından davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliği içerisinde biriktirdikleri 29.974,58 Euro nakit paranın davalının hesabında bulunduğunu, davalı adına kayıtlı taşınmaz bulunduğunu ve davalının son iki senedir taşınmazı kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiğini, ayrıca 2011 yılında 30.000,00 TL karşılığında taşınmazın tadilatını müvekkilinin yaptırdığını, müvekkilinin harcamış olduğu bu bedel nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer artışı ve yapım maliyetinin davalıdan tahsilini talep ettiklerini belirterek tarafların evlilik birliği içerisinde biriktirdiği ve davalı adına kayıtlı banka hesabında bulunan parasal değerlerin, davalı adına kayıtlı taşınmazdan elde edilen kira gelirlerinin, müvekkilinin taşınmazın tadilatı karşılığında yapmış olduğu masrafların ve müvekkilinin harcamış olduğu bu bedel nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer artışının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak malların tasfiyesine ve malların edinilmiş mallara katılma ile ilgili mal rejimine göre paylaştırılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 14.01.2021 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesindeki talebini banka hesabı yönünden 3.500,00 TL, taşınmaza yapılan iyileştirme ve tadilat yönünden 1.450,00 TL, kira geliri yönünden 50,00 TL olarak açıklamış, banka hesabı yönünden talep miktarını toplam 141.238,65 TL'ye, taşınmaza yapılan iyileştirme ve tadilat yönünden talep miktarını toplam 32.154,17 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı boşanma davası sonucu boşanma ve boşanmanın ferilerine ilişkin konular üzerinde anlaşma sağlamış olmalarına rağmen, davacının kötü niyetli olarak huzurdaki mal rejiminin tasfiyesi davasını açtığını, evlilik birliği içerisinde 29.974,58 Euro nakit para biriktirdikleri iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin hesabında para bulunmadığını, müvekkilinin iş kazası sebebiyle tazminat aldığını bu parayı da Almanya'da tarafların satın aldıkları evin borcunu ödediğini, dolayısı ile müvekkilinde para bulunmadığını, tarafların yurt dışında ikamet edip her iki tarafın da uzun yıllar çalıştığını, davacının kazancını biriktirdiğini, tarafların ortak birikimi ile davacının hesabında yaklaşık 25.000,00 TL para bulunduğunu, evlilik birliği içerisinde yatırım amaçlı olarak 20.000,00-30.000,00 Euro değer aralığında altın aldıklarını, söz konusu altınların da davacıda kaldığını, davacının bu altınları boşanma sürecinde müvekkilinden kaçırdığını, söz konusu altınların tasfiyeye tabi olduğunu, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın tadilat giderine yönelik iddianın kesinlikle gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin söz konusu taşınmazın tadilatının müvekkilinin ve taşınmazın diğer hissedarı olan müvekkilinin kardeşi tarafından karşılandığını, müvekkilinin tadilat gideri olarak hesabından 20.000,00 TL çektiğini ve tadilatını yapan firmanın işçisine teslim ettiğini, daha sonra yine müvekkilinin hesabından davacının hesabına tadilat masrafı olarak 7.000,00 TL para gönderdiğini, davacının söz konusu tadilatla maddî hiç bir katkısı ve yardımı bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu taşınmazdan herhangi bir gelir elde etmediğini, taşınmazın 03.10.1986 yılında müvekkili ve kardeşi tarafından 1/2 hisse oranında satın alındığını, esasen taşınmazın malikinin babaları olduğunu, zira işbu taşınmazın bedelini müvekkilinin babasının ödediğini, bu sebeple de taşınmazdan elde edilen kira gelirlerinin maliklerin borçlarına karşılık doğrudan babalarına ödendiğini, tarafların evlilik birliği içerisinde biriktirdikleri para ile Almanya’da bir araç satın aldıklarını, söz konusu aracın anlaşmalı boşanma gereği davacıda kaldığını, yine Türkiye’de ve Almanya'da alınan tüm muhtelif ev eşyalar ile beyaz eşyaları davacının aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.05.2021 tarih ve 2020/400 Esas, 20221/232 Karar sayılı kararı ile; davacının taşınmaza yapılan tadilat ve iyileştirme nedeniyle 32.154,17 TL alacağı olduğu, boşanma dava tarihinde mevcut olan malların tasfiyeye dahil edileceği, banka hesabındaki paranın 02.07.2012 tarihinde çekildiği, mal rejimin sona erdiği tarihte hesapta para olmadığı, davalının katılma alacağını azaltma kastıyla devir yaptığının da ispatlanamadığı, yine aynı şekilde kira gelirinin de mevcut olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 32.154,17 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2022 tarih ve 2021/3324 Esas, 2022/434 Karar sayılı kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, tarafların istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddi gerektiği belirtilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.05.2023 tarih ve 2022/2989 Esas, 2023/2545 Karar sayılı ilamı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararın gerekçesinde, davacı kadın vekili ve davalı erkek vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği belirtilirken hüküm kısmında sadece davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilerek gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratıldığı, Mahkemece anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren ve hüküm sonucuna uygun bir karar vermek gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına, bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; banka hesabındaki paranın tasfiyede dikkate alınması gerektiğini, tarafların 18.06.2012 tarihinde evlerini ayırdıklarını, taşınma tarihinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sundukları ikamet belgesi ile belli olduğunu, davalının kısa süre sonra hesaptaki parayı çektiğini, katılma alacağını azaltma kastıyla hareket edildiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, bu hususta emsal içtihatlar olduğunu, boşanma davasından kısa süre önce para çekildiğinden katılma alacağını azaltma kastıyla çekildiğinin kabulü gerektiğini, tanıkların tarafların ayrı yaşadığı ve müvekkilin davalıyı terk ettiğine yönelik beyanlarının alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek banka hesabı yönünden davanın kısmen reddine yönelik hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ispat, eklenecek değer noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 373 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.