Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8699 E. 2023/6346 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararına uygun hüküm verdiği ve hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi manevi tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1526 E., 2023/1539 K.

DAVACI- DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVALI- DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...,...

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına kısmen bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı karşı davalı erkeğin davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı karşı davacı kadın yararına yargılama giderleri vekalet ücreti, yoksulluk nafakası ve tazminatlar konusunda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ile süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacı kadının; müvekkilinin annesiyle kalmayı kabul ettiğini, ancak daha sonra sıkıntılar çıkardığını, kıskanç olduğunu, müvekkiline karşı hakaret ve küfürler ettiğini, kayınvalidesine hiçbir zaman saygı göstermediğini, sürekli yalan söylediğini, tarafların anlaşamadıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava emiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile dilekçeler aşamasında özetle; müvekkilinin erkeğin kök ailesiyle birlikte yaşamayı kabul etmediğini, erkeğin ve ve annesinin sürekli olarak müvekkiline küfür ve hakaretler ettiğini, erkeğin ayrı ev açmadığını, müvekkilinin ailesine karşı sürekli soğuk davrandığını, müvekkiline karşı sürekli olarak yalan söylediğini, müvekkilinin temel ve özel ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline cinsel şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline sahte bilezik aldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, kayınvalidesi ile ilgili yalan söylediği; buna karşın erkeğin; bağımsız konut temin etmediği, eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşi hastalandığında eşini hastaneye götürmediği, eşinin ziynetlerini alıp bozdurduğu yerine sahtesini verdiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına; kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına; tarafların sosyal ekonomik durumları, evlilik süresi, çocuklarının olmaması, kadının yeniden evlenme ihtimali dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkiline yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, kadının kusurlu olduğunu, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi gerektiğini, hükmedilen tazminatların fazla olduğunu, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusurlu olan erkeğin davasının kabul edilmesinin doğru olmadığını, müvekkiline yüklenen kusurun gerçekleşmediğini, hükmedilen tazminatlar ve nafakanın düşük olduğunu, yoksulluk nafakasının toptan değil irat şeklinde hükmedilmesi gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, yoksulluk nafakasına irat şeklinde hükmolunmaması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik süresi ve sosyal ekonomik durumları gözetildiğinde yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davalı-karşı davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde nafakaların az olduğu belirtilerek kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin devam ettiği süre, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan tazminatların fazla olduğu belirtilerek erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddinde isabetsizlik olmadığı belirtilerek tarafların sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yoksulluk nafakasına irat şeklinde hükmedilmesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 10.05.2023 tarihli ilamı ile kadına isnat edilen kusurlu davranışların ispat edilemediği, bu nedenle erkeğin davasının reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının davasında verilen boşanma hükmü istinaf ve temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden erkeğin davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti konusunda haklılık durumuna göre hüküm kurulması gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına dikkate alınarak kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına, erkeğin tüm kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı-karşı davalı ... tarafından açılan asıl boşanma davasının kadının boşanma davası kesinleşip taraflar boşanmış olduklarından erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin asıl davasında yapılan yargılama giderlerinin ... üzerinde bırakılmasına, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddedilmesi nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin ...’ten alınıp, ... ... ...’e verilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; yararına hükmolunan tazminatların miktarı yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

(...)

...