"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1756 E., 2023/1761 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/779 E., 2023/390 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddine, davanın kısmen kabulüyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu ancak davalının kendisine verilen kişisel ilişki hakkını uzun süredir kullanmadığını, çocuk büyüyene kadar arayıp sormadığını, iletişime geçmediğini, ortak çocuğun baba sevgisi ve şefkatinden mahrum büyüdüğünü, 2021 yılında Türkiye'ye geldiğinde davalının ortak çocuğu ile görüştüğünü, çocuğun sonrasında hayalindeki babasının bu olmadığını, babasının yanında sıkıldığını, davalının kendisi ile ilgilenmediğini, arkadaşları ile pikniğe gittiğini, kendisini yalnız bıraktığını söylediğini, ortak çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, babası ile birlikte gitmemek için ağladığını, psikolojik açıdan etkilendiğini, sağlığı açısından da olumsuz etkilendiğini, çocuğun üstün yararının dikkate alınması gerektiğini belirterek ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuk ile kurulan yatılı kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocukla kişisel ilişki kurulamamasının tek sebebinin davacı olduğunu, baba ile görüşmesini engellediğini, ortak çocuğa küçüklüğünden beri davalının destek olduğunu, davacının velâyetin gereklerini yerine getirmediğini, üç yaşındaki çocuğu anneannesine bırakarak sevgilisi ile İstanbul'a kaçtığını, küçüğün travma yaşamasına sebep olduğunu, kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek somut delilin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; babayla ortak çocuk arasında zayıfladığı anlaşılan duygusal bağın tamamen kopmaması için çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının aradaki duygusal bağın tamamen kopmasına sebep olabileceği ancak çocuğun babasıyla görüşmek istemediği beyanı, bu anlamda aradaki bağın zayıf olması, çocuğun bir yerde yatılı kalmaya zorlanmasının da çocuk psikolojisi açısından iyi olmayacağı, bilirkişi raporu, ortak çocuğun duruşmadaki beyanları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, ortak çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun psikolojisi ve de huzuru açısından uygun olmayacağı yani çocuğun menfaatine olmayacağı, ortak çocuğun gelişimi, huzuru ve de yüksek yararı dikkate alınarak, davacının kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine, davacının kişisel ilişkinin değiştirilmesine ilişkin talebinin kabulüne, velâyeti davacı annede olan ortak çocuk ile davalı baba arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 18.00 arasında, dini bayramların 2 inci günlerinde saat 10.00'dan, aynı gün saat 18.00'a kadar, babalar gününde 10.00 ile 18.00 arasında kişisel ilişki tesisine, Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 2016/819 Esas, 2017/721 Karar sayılı ve 09.10.2017 tarihli kararı ile ortak çocuk ile davalı arasında kurulan kişisel ilişkinin bu şekilde değiştirilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalının yurt dışında yaşadığını, kişisel ilişki hakkını uzun süre kullanmadığını, arada sırada telefonla konuştuğunu, yüz yüze vakit geçirmediğini, çocuğun babası ile kişisel ilişki kurulmasını istemediğini, çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek; kişisel ilişkinin kaldırılmaması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, ortak çocuğun üstün yararı gözetilerek yurt dışında bulunan, velâyet verilmeyen taraf ile kurulacak kişisel ilişkinin yılda en az bir defa düzenleneceğini ve bu sürenin bir ... az olmaması gerektiğini, kurulan kişisel ilişki süresinin yeterli olmadığını ileri sürerek kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı babanın ABD'de yaşadığı, 2018 yılında boşanmadan sonra çocuğu 2021 yılına kadar hiç görmediği, 2021 yılında davacının annesinin davalı ile çocuğu görüştürdüğü, davalı çocuğu ertesi gün almak istediğinde annenin bu duruma izin vermediği, 2022 yılında davalı görüşmek için çocuk teslim merkezine gittiğinde çocuğun ağlayarak gelmek istemediğinden çocuğu alamadığı, sosyal inceleme raporunda ve duruşmada çocuk babası ile görüşmek istemediğini bildirmiş ise de, kişisel ilişkinin kaldırılması için geçerli bir sebep olmadığı, raporda çocuğun baba figürüne ihtiyaç duyduğu, çocukla görüşmesinin çocuğun menfaatine olacağı, İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ancak davalının yurt dışında yaşadığı, çok sık Türkiye'ye gelmediği, baba ile çocuk arasındaki bağın kurulması ve devamı açısından kişisel ilişkinin yatılı olması gerekirken Mahkemece yatılı kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusu talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacının kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebinin reddine, davacının kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; babasıyla görüşmek istemeyen idrak çağındaki çocuğun görüşüne ve üstün yararına aykırı verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davasını reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuğu ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı, kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...