"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/300 E., 2023/725 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına direnişmiş ve bu kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2022 tarihli ve 2022/2-1120 Esas, 2022/1702 Karar sayılı ilâmı ile, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Daire kararında gösterilen sebeplerle bozulmasına karar verilerek dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendinin kaldırılmasına, kadın yararına dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 15.01.2020 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL'den dört yıl karşılığı 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının davranışlarının pek fena ve onur kırıcı nitelikte olduğunu ileri sürerek; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) öncelikle 162 nci, mümkün olmazsa 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve erkek yararına yasal faiz ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadın hakkındaki iddiaların doğru olmadığını ve evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2019 tarihli ve 2018/192 Esas, 2019/1052 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaret eden, onu sevmediğini söyleyen, baskı uygulayan, kavga eden ve eşini iten erkeğin az, eşine küfür ve hakaret eden, "sen erkek misin, lan, seninle evlendiğime pişmanım, iftira atacağım, avukatlığını yakacağım, beni hamile bırakamadın, ben daha iyilerine layığım" şeklinde konuşan, ev işleri ile yeterince ilgilenmeyen, eşine "babam polis, kafana sıkar, dedem seni bıçaklar" deyip onu tehdit eden, "annen o..pu, kız kardeşlerin evde kalmış o..pu" diyen, ev eşyalarını beğenmeyerek çöpe atan, ekonomik şiddet uygulayan, bağıran ve özel hayatını çevre ile paylaşan kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile; her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı davasının reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, reddedilen ve aleyhe hükmedilen tazminatlar ve reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2020 tarihli ve 2020/246 Esas, 2020/352 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 04.11.2020 tarihli ve 2020/3436 Esas, 2020/5336 Karar sayılı kararı ile; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun yasal süre içinde yapıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak dosyanın davalı-davacı kadın vekilinin istinaf itirazlarını incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli ve 2020/1380 Esas, 2021/631 Karar sayılı kararıyla; kadının hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talep etmesine karşın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma hükmü kurulduğu ancak kadının davasındaki boşanma hükmünün erkek tarafından istinafa başvurulmayarak kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine ve ailesine küfür ve hakaret eden, "sen erkek misin, lan, seninle evlendiğime pişmanım, iftira atacağım, avukatlığını yakacağım, beni hamile bırakamadın, ben daha iyilerine layığım" şeklinde sözler sarf ederek ve rencide edici ithamlarda bulunan, ev işleri ile yeterince ilgilenmeyen, eşine "annen o..pu, kız kardeşilerin evde kalmış kız kurusu" şeklinde sözler söyleyen, ekonomik şiddet uygulayan, özel hayatını çevresi ve komşuları ile paylaşan kadın ile eşine fiziksel şiddet uygulayan, onu sevmediğini söyleyen, baskı uygulayıp kavga ortamı yaratan, hakaret eden, itekleyerek fiziksel müdahalede bulunan, küçümseyen, üniversite eğitimine devam konusunda söz verdiği halde eşini oyalayan ve kadının dayısının evlerine gelmesini istemeyen erkeğin eşit kusurlu oldukları; eşit kusurlu kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı gerekçesiyle; kadının kusur belirlemesine, aleyhe hükmedilen tazminatlara ve reddedilen yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümleri kaldırılarak kadın yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL'den iki yıl karşılığı 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası; davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 08.11.2021 tarihli ve 2021/8840 Esas, 2021/8220 Karar sayılı bozma kararı ile; kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleştiği ve tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve kadının davasının istinafa konu edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle; erkeğin kadının kabul edilen davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli ve 2021/1864 Esas, 2022/469 Karar sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile temyiz incelemesinin kapsamının belirlendiği, Yargıtay'ın tamamen bir hukuki denetim ve içtihat mercii olduğu, temyiz incelemesinde maddî vakıa ve delil değerlendirilmesine girilemeyeceği, sadece hukukî denetim yapılması gerektiği, karara etki eden yargılama hatası veya eksikliklerin mevcut olması halinde bunların bozma sebebi sayılabilmesi için ayrıca hüküm sonucunu etkilemiş olmaları gerektiği gerekçesiyle; bozma kararında direnilerek kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükmünün kaldırılarak kadın yararına dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 15.01.2020 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL'den iki yıl karşılığı 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
E. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2022 tarihli ve 2022/2-1120 Esas, 2022/1702 Karar sayılı kararı ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları ve nafakanın niteliği dikkate alındığında kadın eş yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesi ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Daire kararında gösterilen sebeplerle bozularak dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Bölge Adliye Mahkemesinin Son Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmasına karar verilerek, kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendinin kaldırılmasına, kadın yararına dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 15.01.2020 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL'den dört yıl karşılığı olarak bir defaya mahsus olmak üzere 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen son kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararının yoksulluk nafakasının miktarı yönünden olmasına karşın yoksulluk nafakasının süresi yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığını ve kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla yoksulluk nafakası yönünden temyize başvurmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu ve kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla kesinleşen yoksulluk nafakasının ödeme şekli ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının miktarı haricindeki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği ve kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 175 inci, 176 ncı ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomi koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere takdir edilen toptan yoksulluk nafakası miktarı az olup Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozmanın amacına uygun bulunmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.... erkek vekilinin temyiz itirazları ile davalı-davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesine yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının toptan yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Şükrü'ye yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.