Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9143 E. 2024/6828 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kısıtlı koca aleyhine iştirak nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı kocanın engelli maaşı ve adına kayıtlı taşınmazların olması, nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayan mali gücü olduğunu gösterdiğinden, iştirak nafakasının reddine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1411 E., 2023/1560 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/994 E., 2023/292 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı- karşı davalı kadının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline ilgisiz davrandığını, müvekkilin annesinin yaşlılık aylığı ve kızının sosyal yardımı ile evi geçindirmeye çalıştığını, erkeğin çocukların yanında sürekli müstehcen ve argo kelimeler kullandığını, çocukların da babaları ile aynı evde yaşamak istememeleri nedeniyle müvekkilin çocukları ile birlikte evden ayrıldığını, bu süre zarfında erkeğin çocukların ihtiyaçlarını gidermediğini, tarafların ayrı yaşamalarına rağmen müvekkilden para karşılığı çirkin isteklerde bulunduğunu, müvekkilin kadınlık gururuyla oynadığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuklar lehine 750,00'şer TL tedbir ve iştirak, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği içinde her zaman somurtkan ve sıkıntılı bir tavır sergilediğini, aşağılayıcı ve küçük düşürücü hakaretlerde bulunduğunu, çocuklara da aynı şekilde davrandığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilin akrabalarının kendi evlerine ziyarete gelmesinden dahi rahatsızlık duyduğunu, evlilik birliği içinde evle ilgili sorumluluklarını da tam olarak yerine getirmediğini, kızları ...'nın ameliyatından sonra müvekkili evden kovduğunu, daha sonra ayrı bir ev kiralayıp ortak evdeki tüm şahsi ve genel malzemelerle birlikte oraya yerleştiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocukların devlet koruması altına alınmasına, 10.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminat hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli, 2020/1011 E., 2022/523 K. sayılı kararı ile kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 200,00'er TL iştirak nafakasına; kadın yararına aylık 200,00'er TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, her iki tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 tarihli kararı kısıtlı davalı-karşı davacı vasisine vesayet Mahkemesinden açılmış olan davayı takip etme izin ve yetkisi kararı almak üzere süre verilmesi için kararın kaldırılmasına ve dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı- karşı davacı erkeğin eşine sürekli şiddet uygulamaya çalıştığı ve bu duruma çocukların engel olduğu, para karşılığında cinsel ilişki talebinde bulunduğu, çalışmayarak evinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocuklar ihtiyaçlar için para istediğinde onlara bağırıp azarladığı, eşine karşı ilgisiz olduğu, argo kelimeler kullanarak konuştuğu, çocukları evden atmakla tehdit ettiği, davacı -karşı davalı kadının ise eşine hakaret ve küfür ettiği, onu aşağıladığı, akrabalarının gelmesini istemediği ve erkeği evden kovduğu, kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 200,00'er TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 200,00'er TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin akıl hastalığından dolayı kısıtlandığı, eylemlerinin iradi olmaması nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, davacı-karşı davalı kadının ise; eşine hakaret ve küfür ettiği, onu aşağıladığı, akrabalarının gelmesini istemediği ve erkeği evden kovduğu, bu durumda davacı- karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu ve davasının reddi gerektiği, tam kusurlu kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin; yine çocuk Büşra'nın yargılama sırasında reşit olması ve erkeğin kısıtlı olması ve çalışmaması dikkate alınarak ortak çocuklar için iştirak nafakası talebinin reddi gerektiği, erkeğin de tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle erkeğin; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, reddedilen tazminat taleplerine, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilam bütünlüğü gözetilerek İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, "davacı- karşı davalı kadının boşanma davasının tam kusurlu olması sebebiyle reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüne, erkek yararına 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata; kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, velayetin anneye tevdii ile çocuk ... ve kadın için aylık 200,00 TL, Büşra için reşit olduğu tarihe kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ... yönünden iştirak nafakası talebinin reddine", kadının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı -karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği içerisinde akıl sağlığının tam olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 182 inci, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesine göre; boşanma veya ayrılık halinde çocuk kendisine tevdii edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. Ancak velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması, mali gücü varsa söz konusu olur. Somut olayda; her ne kadar davalı- karşı davacı erkek akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanıp vesayet altına alınmış ise de, dosyaya giren bilgi ve belgelerden erkeğin engelli maaşının ve adına kayıtlı birden fazla taşınmazının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk ... için uygun miktarda iştirak nafakası takdiri gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı- karşı davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.