Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9173 E. 2024/337 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararda, uyulan bozma ilamı ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek hüküm kurulup kurulmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurulduğu, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlara ve karşı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış haklara ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1132 E., 2023/1330 K.

DAVA TARİHİ : 27.04.2016 - 28.04.2016

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, kadın yararına 7500.00 TL maddî, 7500.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; dava tarihinden yaklaşık üç ay önce erkeğin müvekkilini Çayıralan ilçesinde bulunan babasının evine bıraktığını, eşine karşı sürekli kuşku ile baktığını ve eşi aleyhine ortak çocukları olan ...'in kendisinden olmadığı iddiası ile babalığın tespiti talebiyle dava açtığını, gerek babalık gerekse nafaka ile ilgili açılan davalarda davalının eşi hakkında ileri sürdüğü suçlamaların kişilik haklarını zedeler nitelikte olduğunu, müvekkilini toplum içerisinde küçük düşürdüğünü ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, faizi ile 100.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı -davacı erkek birleşen dava dilekçesinde; önceki evliliğinden % 76 özürlü kızının evde olduğu sırada kendisinin işten eve geldiğinden eşini porno video izlerken ve kendisini tatmin ederken yakaladığını, bu durumun düşük riski olduğu için doktorun cinsel ilişkiyi yasakladığı döneme denk geldiğini, bu iğrenç durumu görünce çok kızdığını, ayrıca çevresine ve arkadaşları ile yaptığı konuşmalarda "boyu büyük olanın, şeyi de büyük olurmuş" diyerek kendi cinsel organının küçük olduğunu söylediğini öğrendiğini, evlilik içerisinde de her zaman eşinin kendisine "şerefsiz, gavat, dürzü, boynuzlu" gibi sözlerle hakaret ettiğini, bu durumdan utanınca müvekkilinin evi kendisinin terk ettiğini, fiili ayrılıktan sonra da evli olmasına rağmen başka birini dünür olarak eve kabul etmesi nedeniyle kadının tam kusurlu olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli ve 2016/42 Esas, 2020/13 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da birbirlerine karşı evlilik birliği içerisindeki korunması gereken saygıyı kabul edilemeyecek ifade ve davranışlarıyla zedelediklerinden kusurları bulunsa da erkeğin kadını hamileliğinde baba evine bırakması ve doğum süresince yalnız bırakması nedeniyle ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına tedbir-iştirak nafakasına, 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek (asıl) "kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın için hükmedilen tazminatlar ve nafakalar" yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2020 tarihli ve 2020/709 Esas, 2020/734 Karar sayılı kararıyla; kadının hamilelik döneminde uygunsuz videolar izlediği, eşine hakaret ettiği, küçük düşürücü sözler söylediği, erkeğin ise eşine hakaret ederek çocuğun kendisinden olmadığı iddiası ile dava açtığı, bu durumda tarafların eşit kusurlu oldukları, ayrıca mahkemece kadın lehine hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak belirtilmesinin hatalı olduğu, mahkeme hükmünün açık ve uygulamaya elverişli bulunmadığı, bu sebeple nafakalar ile ilgili hükümlerin de düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk ... İkra için aylık 100,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili "kusur tespiti ve reddedilen tazminat talepleri" yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarihli, 2020/6428 E., 2021/760 K. sayılı kararı ile "... Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

2-Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddî ve manevî tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak davacı- karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir ..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2021 tarihli, 2021/317 Esas, 2021/379 Karar sayılı kararıyla; önceki karar gerekçesi genişletilmek suretiyle Yargıtay bozma kararına direnilmesine, tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

2. Kararın ... kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 06.07.2021 tarih, 2021/3506 Esas, 2021/5846 Karar sayılı kararı ile; mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.03.2023 tarih, 2021/671 Esas, 2023/241 Karar sayılı kararı ile; kadının hamilelik döneminde uygunsuz videolar izlediği ve eşine hakaret edip küçük düşürücü sözler sarf ettiği, buna karşılık erkeğin ise eşine hakaret ederek çocuğun kendisinden olmadığı iddiası ile dava açtığı, kadın eşi hamileliğinde baba evine götürdüğü ve doğum süresince yalnız bıraktığı, gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında tarafların eşit kusurlu sayılamayacakları, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle ... kadın vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta yazılı tarih ve sayılı kararıyla; dosyayı inceleyen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22/03/2023 tarih ve 2021/2-671 Esas, 2023/241 karar sayılı ilamı ile erkeğin ağır kusurlu, kadın ise hafif kusurlu olduğunu saptadığı, bu durumda ... kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin kesinlik kazandığı, davacı karşı davalı kadının İlk Derece Mahkemesinin lk kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmayarak erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle kadın lehine 7.500,00 TL maddî, 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı kadın vekili özetle; kararın icraya elverişli olmadığını, kararda nafaka, velâyet, kişisel ilişki, yargılama giderleri ve harçlar ilgili hüküm bulunmadığını, Dairece yeni bir karar verildiği için yeniden hüküm kurulması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; Bölge Adliye Mahkemesince " kusur tespiti ve tazminatlar" yönünden bozmaya uyularak verilen son kararda, uyulan bozma ilamı ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek hüküm kurulup kurulmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

... kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.