"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/539 E., 2023/1110 K.
KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/405 E., 2021/107 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kusurun davacı kadında olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davanın kabul edilmesi halinde müvekkili yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı eşin toplum içerisinde davacı eşini mütemadiyen küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunduğu, maaş kartını eline alarak maddi anlamda psikolojik baskı kurarak ekonomik şiddet uyguladığı, ortak konutta alkollü bira yapımına iştirak ederek de evde küçük çocuk bulunduğu halde birlik görevlerine riayet etmeyerek hane halkının güvenliğini tehlikeye attığı, pedagog bilirkişi raporu ve ortak çocuğun yaşının küçüklüğü ile anne bakım ve şefkatine muhtaç oluşu da göz önünde tutulduğunda velâyetinin anneye verilmesine karar verildiği, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları göz önünde tutularak velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk yararına iştirak nafakasına, boşanmakla davacının yoksulluğa düşeceği kanaati oluşmadığından ve davacının çalıştığı anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, davalının davacıyı toplum içerisinde küçük düşürücü davranışlar sergilemesi nedeniyle kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmakla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 900,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 80.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak erkeğe maaş kartını eline alarak maddî anlamda psikolojik baskı kurarak ekonomik şiddet uyguladığı, vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de; davacının maaş kartının elinden alındığı vakıasına dilekçelerinde dayanmadığı, maaşını davalıya eft yaptığı vakıasına dayandığı, cevaba cevap dilekçesinde ise avukatı ile görüşme sonrası maaşını davalıya göndermeyi bıraktığını beyan etmesi nedeni ile ekonomik şiddet vakıasının da ispatlanamadığı, bu nedenle bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenmesinin yerinde olmadığı, davacının ise evin ve yazlığını tapusunun üzerine yapılmasını talep ettiği, vakıasının sabit olduğu erkeğin kadına yönelik diğer iddialarını ispat edemediği, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından, kadının hafif erkeğin ağır kusurlu olduklarının tespitine, Mahkemece kişisel ilişkiye dair verilen hükümde belirlenen günlerin çocuğun yaşı nazara alınarak yeterli olmadığı anlaşılmakla baba ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine tazminat takdir edilmesinin yerinde olduğu, tazminat miktarlarının fazla olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kusur durumuna ilişkin gerekçenin değiştirilmesine, ortak çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, davacı kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata davalı erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve kişisel ilişkinin süresi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma, kusur, nafaka ve tazminatlar ile kişisel ilişki ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.