Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9245 E. 2024/42 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden babanın velayeti altındaki çocuk ile dede arasında kişisel ilişki kurulmasına dair verilen kararın, çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, büyükanne ve büyükbabanın torunlarıyla kişisel ilişki kurma hakkının varlığı ve bu hakkın kötüye kullanıldığına dair bir delil bulunmaması değerlendirilerek, yerel mahkemenin çocuk ile dede arasında kişisel ilişki kurulmasına dair verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2152 E., 2023/1459 K.

DAVA TARİHİ : 19.02.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/116 E., 2021/524 K.

Taraflar arasındaki çocukla üçüncü kişi arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacı dede ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dede dava ve vekili cevaba cevap dilekçesinde; davacının oğlunun vefat ettiğini ve torunun annesi olan davalının torununu davacı dedeye göstermediğini iddia ederek; davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olmayacağını, davalının ölen eşinin davalıya fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ve davacının gelinine yapılan muameleye sessiz kaldığını, davalının dört aylık bebeği olmasına rağmen kanser hastası eşine baktığını ancak davacının bu süreçte de yardımcı olmadığını, davacı dedenin torunu 16 aylık iken gelini ile tartışıp çocuğu annesinin kucağına fırlattığını ve davalı annenin eşiyle oturduğu evden taşınırken davacının bazı eşyaları almasına izin vermediğini iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun babasının 19.09.2019 tarihinde vefat ettiği, davacının bu vefattan sonra torunu ile görüşemediği, davalının çocuğun davacı tarafından fırlatıldığı iddiası ile ilgili olarak davalının çocuğun kendi kucağına atıldığı iddiasında bulunması ancak davalı tanıklarının bu olaya ilişkin bilgisinin bulunmaması, bir tanığın da yatağa fırlatıldığı şeklinde beyanda bulunması, davacının baştan beri bu iddiayı kabul etmesi ve davacı tanıklarının fırlatma olayının olmadığı şeklindeki beyanları dikkate alındığında davalının bu iddiasını ispat edemediği, 11.06.2021 tarihli uzman heyeti raporunda davacı ile torunu arasında çocuk ilkokula başlayıncaya kadar yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun sosyal gelişimi için uygun olacağının rapor edilmesi, davacının çocuğun menfaati elverdiği ölçüde torun sevgisini tatması, torunuyla zaman geçirmesi, çocuğun da babaanne ve dedeyi tanıyarak babaanne ve dedesinin sevgi ve şefkatini hissetmesi ve bu şekilde aile bağlarının güçlendirilmesi gerektiği, bu durumun çocuğun menfaatine uygun olacağı, kişisel ilişki sayesinde çocuğun baba tarafından akrabalarına ve topluma karşı yabancılaşmasının önüne geçileceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile Hüseyin Eymen ile davacı dede arasında her ayın son haftası cumartesi günü saat 09.00'dan saat 17.00'ye kadar ve dini bayramların ikinci günü saat 9.00'dan saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; 11.09.2021 tarihli uzman raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çocuğu olumsuz etkileyeceğini, davacının çocukla kişisel ilişki kurmayı denemeyip doğrudan dava açmayı tercih ettiğini, çocuğun babasının ölümü sonrası maddî ve manevî olarak destek olmadığını ve çocuğun dedesini görmemekten kaynaklı manevî bir boşluk yaşamadığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun babasının vefat ettiği, davacı dedenin torunuyla arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği, velinin isteğine aykırı düşse bile büyükanne ve büyükbabanın torunları ile kişisel ilişki kurulmasını isteme ve dava açma haklarının olduğu, olağanüstü haller mevcutsa çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere ve özellikle hısımlara tanınabileceği, kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle eğitim, sağlık ve ahlâk bakımından yararlarının esas tutulacağı, davacı dedenin torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkının bulunduğu, dosyada bu hakkın kötüye kullanacağına ilişkin bir delil bulunmadığı ve İlk Derece Mahkemesince uzman heyeti raporu da esas alınarak çocukla dedesi arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davalı anne vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı anne vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı dede ile torunu arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı anne vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.