Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9288 E. 2024/5495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, davalı kadının hakaret ve sadakatsiz davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla açtığı boşanma davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren kusurlu davranışlarının tespit edilmesi ve davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun kanıtlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması ve davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddedilmesi suretiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1443 E., 2023/1463 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Mersin 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/780 E., 2021/208 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin ilk yıllarından itibaren huzursuzluk yaşayan tarafların son yıllardaki davalının haksız ithamlarından, hakeretlerinden ve şiddetinden dolayı yaşayamaz hale geldiklerini, müvekkilinin annesine, ablasına hakaret ederek kavgayı farklı boyuta çekmeye çalıştığını, müvekkiline sürekli 'O...pu çocuğu, şerefsiz, adi herif, sen erkek misin lan, bu ev benim sinkaf ol git' diyen davalının, müvekkilinin kavgalardan kaçmak için evden çıktığında da 'Ne oldu o...pulara mı gidiyorsun, bu o...pular seni şişirip eve gönderiyor' diyerek müvekkilinin annesine ve ablasına da küfürler ettiğini, müvekkilinin babasının cenazesinde dahi kavga çıkaran davalının herkesin içinde müvekkilinin annesine ve ablasına hakaretler ettiğini, davalının bu hakaret dolu davranışlarını sadece müvekkilinin kendisine ve ailesine karşı değil, ortak çocuklara ve kendi annesi, babasına dahi küfürlü konuştuğunu, yıllardır davalının zulmüne dayanan müvekkilinin defalarca davalıyı uyardığını, artık davalının davranışlarından bunalan ve psikolojisi bozulan müvekkilinin evinden ayrılıp iş yerindeki yatakhanede kalmaya başladığını, burada dahi müvekkilini rahat bırakmayan davalının müvekkilinin iş yerine gelerek iş arkadaşlarına müvekkili hakkında kötü sözler sarf ettiğini, müvekkilinin psikolojisinden anlamayan davalının ortak çocuk ...'i kullanarak müvekkilini tehdit ettiğini, ortak çocuğun babasını arayarak 'Annemden boşanır isen seni vururum' diyecek kadar babasına karşı doldurulmuş durumda olduğunu, bu yaşananların tarafların evlilik birliğinde derin yaralar açtığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuklardan ...'in velâyetinin davalıya, ortak çocuk ...'ün velâyetinin müvekkiline verilmesini, 50.000,00'er TL maddî ve manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk yıllarda huzursuzluğu çıkaranın davacı ve ailesi olduğunu, davacının ilk evlendiklerinde uzun bir süre işsiz kaldığını, müvekkilinin ise topladığı ot paraları ile geçinmeye çalıştığını, davacının ailesi ve davacının sürekli olarak müvekkiline 'Sen pazarda kendini pazalıyorsun, kiminle ... yaptın, senin bacıların da, anan da o...' şeklinde ağza alınmayacak açıkça yazmaktan imtina ettikleri ağır hakaretlerde bulunduklarını, sürekli müvekkiline "Sen ...nı satıyorsun" gibi sözler söylediğini, sadakatsiz davranışlarını olduğunu ve bunun öğrenilmesi üzerine üç gün eve gelmediğini, davacının başka kadınla görüştüğünü hiç inkar etmediğini, davacının işe gidiyorum diyerek eve gelmediği günlerde bu kadınla birlikte kaldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılmış davanın reddine, müvekkili için aylık 3.000,00 TL, ortak çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00 TL olmak üzere toplam aylık 6.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi halinde ortak çocuklarının velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, ortak çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00 TL olmak üzere toplam aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin evi terk edip ... isimli bir kadın ile birlikte yaşadığı iddiası davalı tanık anlatımları ile doğrulandığı gibi davacının bu kadından yargılamanın devamı sırasında bir çocuğunun olduğu nüfus kayıt örneğinden anlaşıldığı, davalının da mahkemenin 30.03.2021 tarihli duruşmasında .... isimli şahıs ile imam nikahlı olarak halen birlikte yaşadıklarını, ailesinin bu durumdan haberinin olduğunu, ablası ...'nın da haberi olduğunu, ailesinin çocuk doğduktan sonra haberinin olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup davalıya yüklenebilecek kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamadığından davanın reddine, Mahkemenin 10.07.2020 tarihli ön inceleme duruşmasının 5 No'lu ara kararı ile ( davalı için aylık 600,00 TL, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam aylık 1.600,00 TL ) olarak hükmedilen tedbir nafakasının davalı ... ile müşterek çocuk ... yönlerinden karar kesinleşinceye kadar devamına, müşterek çocuk ... yönünden ergin olduğu 18.03.2021 tarihi itibarı ile kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma ve fer'ilerine ilişkin davasının reddi, davalı ve ortak çocuk ... için verilen tedbir nafakaları ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma ve fer'ilerine ilişkin davasının reddi, davalı ve ortak çocuk ... için verilen tedbir nafakaları ve miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen tedbir nafakalarının esas ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.