"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/978 E., 2023/1647 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/326 E., 2023/157 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davasından dolayı kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının birleşen nafaka davasının reddine, erkeğin asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen bağımsız tedbir nafakası davasında hüküm altına alınan yıllık toplam nafaka miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı-davalı erkek vekilinin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı-davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; kadının iki aydır eve gelmediğini, ortak çocuk ile birlikte gece gündüz gezdiğini, erkeğin babasını tehdit ettiğini, evin camlarını taşla, demirle kırdığını, erkeğin babasının bu nedenle şikayetçi olduğunu, erkek yurt dışında çalışırken kadına gönderdiği paraları ... isimli kişiye verdiğini, 2016 yılı Ocak ayında erkek yurt dışından geldiğinde erkeği karakoldan arayarak eşinin evde olup olmadığını sorduklarını, erkeğin kadına durumu sorduğunda ... isimli kişinin aracının camını kırdığını söylediğini, aralarında davaların devam ettiğini, erkeğin yurt dışına gitmeden önce eve aldığı eşyaların parasının kadın tarafından ödenmediğini, gönderdiği paraları kadının ne yaptığını bilmediğini, kadının psikolojik sorunları olduğunu, şiddet uyguladığı iddiası ile erkeği şikayet ettiğini, kadının erkeğe hakaret edip tehdit ettiğini, hakaret içeren ve sevmediğini belirten mesajlar gönderdiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 25.000,00TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın asıl davaya cevap dilekçesinde; tarafların evlendiklerinden beri erkeğin anne ve babasıyla aynı evde yaşadıklarını, kadının ikinci evliliği olması ve yaşının erkekten büyük olması nedeniyle hakaret ve küfür ettiklerini, ailesinin etkisi nedeniyle erkeğin kadına soğuk davranmaya başladığını, başka kadınla görüşmeye başladığını, eve gelmemeye ya da geç gelmeye başladığını, ailesinin psikolojik şiddeti ve erkeğin kapının kilidini değiştirmesi ve fiziksel şiddeti nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını, çocukların okulunun başlayacak olması nedeniyle eve geri dönerek erkek aleyhine uzaklaştırma kararı aldığını, erkeğin yurt dışından gönderdiği paralar konusunda ise psikolojik rahatsızlığının giderileceğini söylemesi üzerine ...'e para verdiğini ve bu durumu da erkeğe söylediğini, eşini sevdiğini ve ayrılmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; son zamanlarda erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, başka kadınla duygusal birliktelik yaşadığını, ortak konutun kilidini değiştirdiğini, bu nedenle kadının 2 ay ortak konuta giremediğini, daha sonra koruma kararı ile eve döndüğünü, bir süredir bu nedenlerle ayrı yaşadıklarını, kadının erkeğin tehdit ve fiziksel şiddeti nedeniyle ayrı yaşamakta haklı olduğunu belirterek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi uyarıncakadın yararına aylık 1.500,00 TL, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin tarihli, 2016/484 Esas, 2018/381 Karar sayılı kararı ile kadının eşinin yurt dışında çalışarak kendisine gönderdiği parayı ... adlı kişiye verdiği, kadın ile ... arasında görülen ceza dosyasında da ...'e borç para verdiğini, bu parayı talep etmesi üzerine ...'in kendisine zorla tecavüz ettiğini ve bu nedenle aralarında davaların olduğunu ifade ettiğinin anlaşıldığı,bunun dedikodulara neden olduğu, bu nedenle taraflar arasında tartışmalar ve huzursuzluklar çıktığı, kadının evin intifa hakkını eşinden habersiz olarak başkasına vermesinin ekonomik şiddete yönelik boşanma sebeplerinden olduğu, kadının erkeğin annesine hakaret ettiği, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığı sübut bulmayan birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, erkek yararına 7.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın vekilinin asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tazminatlar yönünden kararı istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 07.05.2021 tarihli, 2018/3006 Esas, 2021/887 Karar sayılı kararı ile kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği yönünde araştırma yapılması gerektiği, kadının fiziksel şiddet iddiası ile ilgili soruşturma ve ceza dosyasının dosya içine eklenmediği, istinaf aşamasında ileri sürülen babanın ortak çocuğa ve kadına fiziksel şiddeti olduğu iddiası ile uzaklaştırma kararı alınması nedeniyle dosyada alınan uzman raporunun yeterli kalmadığının anlaşıldığı gerekçeleriyle kadının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kadının sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşinin yurt dışında çalışarak kendisine gönderdiği parayı ... adlı kişiye verdiği, kadın ile ... arasında görülen ceza dosyasında da ...'e borç para verdiğini, bu parayı talep etmesi üzerine ...'in kendisine zorla tecavüz ettiğini ve bu nedenle aralarında davaların olduğunu ifade ettiğinin anlaşıldığı,bunun dedikodulara neden olduğu, bu nedenle taraflar arasında tartışmalar ve huzursuzluklar çıktığı, kadının evin intifa hakkını eşinden habersiz olarak başkasına vermesinin ekonomik şiddete yönelik boşanma sebeplerinden olduğu, kadının erkeğin annesine hakaret ettiği, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispat edememesi ve kendisinin evi terk etmesi nedeniyle birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 7.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dilekçeler aşamasında kadının evin intifa hakkını eşinden habersiz olarak başkasına verdiği dava dışı üçüncü kişi ... ile arasında görülen ceza dosyalarının olduğu, bunun dedikodulara neden olduğu ve annesine hakaret ettiği vakıalarına dayanmadığını, bu nedenle bu vakıaların hükme esas alınamayacağını, bunun yanında kadının kapı kilidinin değiştirildiği ve darp edildiği iddiasını ispat edemediği belirtilmiş ise de, erkeğin fiziksel şiddeti nedeniyle açılan ceza yargılamasında mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, tanık ...'ın beyanı ile erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve ortak konutun kapısının kilidini değiştirdiği hususlarının sabit olduğu, bu durumda eşinin yurtdışındayken kendisine eve harcanmak üzere gönderdiği paraları üçüncü kişi ...'e vermek suretiyle ekonomik yönden eşinin güvenini sarsan kadının az kusurlu; eşine fiziksel şiddet uygulayıp evin kilidini değiştiren ve güven sarsıcı davranışta bulunan erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadının kendisi ve çocuk yararına 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası davasının da kabulü gerektiği, erkeğin ağır kusur nedeniyle tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, birleşen davanın reddi ve hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca asıl dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, birleşen davanın 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesi uyarınca kısmen kabulü ile kadın yararına birleşen dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuğun dava açıldığı sırada baba yanında bulunduğu dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, ortak çocuğun fiilen anneye teslim edildiği tarihten itibaren tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek üzere 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesi uyarınca aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurların dayanılmadığı gerekçesiyle kaldırılmasının haksız olduğunu, erkeğin dili döndüğü kadarıyla durumu anlattığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın yararına hükmedilen nafakaların kaldırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına asıl davada hükmedilen tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına,
yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Davacı-davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.