"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/946 E., 2023/1528 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/725 E., 2023/37 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik ölümle son bulduğundan boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararın davacı mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2013 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, fiilen hiç bir araya gelmediklerini, 5 yıldır ayrı yaşadıklarını, davalıya ihtar çektiklerini, ancak eve dönmediğini, bu nedenle evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; evlendiklerini, ertesi gün davacının Almanya'ya gittiğini, müvekkili de yanına aldıracağını söylediğini, ancak aldırmadığını, tarafların bundan sonra bir araya gelmediklerini, davacının hiçbir şekilde ilgilenmediğini, daha önce de boşanma davası açtığını, ancak kusurlu olduğu için reddedildiğini, geçimsizlikte bir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 11.11.2020 tarih ve 2018/628 Esas, 2020/1160 Karar sayılı kararı ile davacı vekilince Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2018/483 D.İş sayılı dosya ile dinlenen tanık beyanlarında davacının Almanya'da yaşadığı beyan edilmiş olmasına rağmen eve dön ihtarda davalı Türkiye'de bildirilen bir adrese çağrıldığı, dolayısıyla bu ihtarın usulüne uygun bir eve dön ihtarı olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 164 üncü maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 28.09.2022 tarih ve 2021/135 Esas, 2022/1752 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin 03.02.2022 tarihli dilekçesi ile davacının vefat ettiğini ve kusur tespiti yapılmasını talep ettiğini bildirdiği, bu haliyle eldeki boşanma davasının konusunun kalmadığı, davacı mirasçılarının davaya devam ettikleri hususunda dilekçe verdikleri görülmekle, boşanma davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair ve kusur tespiti yönünden bir karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalıya Ankara 1. Aile Mahkemesi'nin 2018/483 d.iş sayılı dosyası ile terk ihtarında bulunduğu, Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarında, eşinin eve dönmesini ihtar eden öteki eşin, ihtardan önceki olaylara dayanarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açamayacağı, terk ihtarından önceki olayların davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, davacı vekilince Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2018/483 D.İş sayılı dosyada davalıya çekilen eve dön ihtarın incelenmesinde, dinlenen tanık beyanlarında davacının Almanya'da yaşadığı beyan edilmiş olmasına rağmen eve dön ihtarda davalı Türkiye'de bildirilen bir adrese çağrıldığından bu ihtarın usulüne uygun bir eve dön ihtarı olmadığı, evliliğin ölümle sonuçlandığı, kadının da kusurunun ispatlanmadığı gerekçesi ile boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kadının kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı mirasçılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usuli işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla verilen kararda her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağ kalan eşin kusurunun olmadığı tespitinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.