"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2476 E., 2023/1600 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/710 E., 2020/86 K.
Taraflar arasındaki açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, davalının oturduğu evin üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 20.11.2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalının kusurlu olduğunu, bir takım taleplerini dava dilekçesinde belirtmeyi unuttuğunu, davaya cevap verilmediği için cevaba cevap verme haklarının doğmadığını, davacının haklarının zayi olmaması için bu dilekçeleri ile 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile ziynet ve ev eşyalarını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin düzenli gelir getiren bir işte çalışmadığı, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, sürekli alkol kullandığı, alkollü olduğu zamanlarda davacıya sürekli şiddet uyguladığı, küfür ve hakaretlerde bulunduğu, kumar oynadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kusursuz olan davacının çalıştığı, düzenli bir gelirinin olduğu, davalının çalışmadığı, düzenli bir gelirinin olmadığı, hakkaniyet ilkesi gereği davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin gerektiği; davacı ... 14.01.2019 tarihli duruşmada; ev eşyası ve ziynet eşyası talebinden feragat ettiğini beyan ettiği, ziynet ve eşya alacağı talebinin bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî, 5.000,00 TL maddî tazminata, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tamamen kusurlu bulunmasına rağmen davacı lehine nafakaya hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu,davacının sabit bir işi olmadığını, maaş bordrosunun ibraz edildiği 26.11.2019 tarihli duruşmadan sonra davacının dosya içindeki 17.02.2020 tarihli SGK evrakından da anlaşılacağı üzere işyerindeki kaydının 2019 yılının 12. ayında sonlandığını, davalının sigorta kaydının en son 21.11.2018 tarihinde sorgulandığını ileri sürerek kararın tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, tedbir ve yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi ve 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanaklarında erkeğin düzenli işi olmadığı, hakkaniyet gereğince kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı kadın vekili istinaf ve temyiz başvuru dilekçelerinde en son ekonomik ve sosyal durum araştırmasının 2018 yılında yapıldığını. SGK dökümleri incelense idi sigorta kaydının 12/2019 döneminde sonlandığını ileri sürmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında yeniden usulünce tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının SGK kayıtları, da dikkate alınarak etraflıca araştırılarak, kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığının, çalıştığının tespit edilmesi halinde, çalışması karşılığında elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığının, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığının, işten kendi isteği ile ayrılıp ayrılmadığı, kendisi işten ayrılmış ise bunun bir zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenerek sonuca göre kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden kadın yararına kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
2.Davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde birliğiyle karar verildi.