"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.... Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde alınan bir adet bağımsız bölüm-dairenin ve bir adet aracın maliki olduğunu, davacının beş yıldır ...'da bir fabrikada çalıştığını ve bunun öncesinde de 16 yıllık çalışma hayatı olan biri olduğunu, mesailer ile birlikte aylık ortalama 2.500,00 TL maaş alan davacının evlilik birliği içinde 2015/2016 yılında satın alınan ... ili, Kdz ... ilçesi, ... Mah, 2545 ada, 311 parsel, 3 nolu bağımsız bölümün ve 67 ... 442 plakalı arabanın satın alınmasına katkıda bulunduğunu, ancak bu mal varlıklarının örf ve adet gereğince davalının adına tescil edildiğini, davalının ise 2015 yılından beri çalışmadığını, davalının iki aydır ayrı yaşamakla birlikte adına kayıtlı belirtilen taşınmazı davacının haberi ve izni olmadan satılığa çıkardığını, kendisine söylenmediğini ve fikri alınmadığını,aile birliği içinde satın alınan ve kendisinin de katkı yaptığı ve hem eşi hem de kendisi için maddî olarak bir güven ve destek aracı olan evin, hiçbir ihtiyaç yokken satılığa çıkartıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi gereğince davasının kabulüne bu nedenlerle davalı adına kayıtlı ... ili, Kdz ... ilçesi, ... Mah, 2545 ada, 311 parsel, 3 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz ile 67 ... 442 plakalı araç üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ve tasarrufların ancak davacının rızası ile yapılabileceğinin ilgili kayıtlara şerh verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, 2016 yılı içinde malulen emekle olmak zorunda kaldığını, halen malulen emekli olarak maaş aldığını, davalının özellikle otelde garson olarak çalıştığı dönemde kazancının bahşiş gibi yan gelirlerle maaşının oldukça üzerinde gerçekleştiğini, davalının mazbut bir yaşam süren, evine, eşine bağlı bir kişi olduğunu, hiçbir kötü alışkanlığının bulunmadığını, hakkında icra takibi, gecikmiş ödenmeyen bir borç bulunmadığını, davalının aile düzenine zarar verecek, ilenin ekonomik bütünlüğünü zarara uğratacak hiçbir eylemde bulunmadığını, hatta davaya konu taşınmaz ve aracın da peşin ödeme yapılarak alındığını, borç altına girilmediğini, davalının davacıdan kesinlikle mal kaçırma gayesi ile davranmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının kısa süreliğine ailesini ziyaret için geldiğinde dava konusu ev üzerinde satılık ilanının olduğunu gördüğünü, eşinden habersiz satışa çıkartıldığı, böylece ailenin ekonomik varlığının tehlikeye düşürüldüğü ve korunması gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları gereğince davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 2545 ada, 311 parsel, Zemin kat, 3 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz üzerindeki; davalının adına kayıtlı 67 ... 442 plaka sayılı araç üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, tanık anlatımları göz önüne alındığında, tarafların dava açıldığı tarihte 2 aydır ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin KDZ. ...'de köyde bulunan evine gelerek, eşinden habersiz dava konusu edilen taşınmazı satılığa çıkardığı, bu hususun ispatlandığı, eşinden habersiz evlilik birliği içerisinde satın alınan taşınmazın satılığa çıkarılması nedeniyle ailenin ekonomik varlığının korunması için mahkemece dava konusu edilen taşınmaz için 4721 sayalı Kanun’un 199 uncu maddesi uyarınca erkeğin tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ölçülülük, orantılılık ve hakkaniyet ilkesi gereği araç üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektirir bir durum tespit edilmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın davasının kısmen kabulüne, erkek adına kayıtlı 67 ... 442 plaka sayılı araca yönelik tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine karar verilmiştir.
2. Davalı erkek vekilinin vasıfları gerekçede belirtilen gayrimenkule ilişkin tasarrufun kısıtlanması kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin 11.11.2022 tarih ve 2021/1386 Esas, 2022/1663 Karar sayılı ek kararı ile "...Her ne kadar davalı vekili 21.11.2022 tarihli dilekçesi ile, istinaf taleplerinin kabul edildiği halde, lehine vekâlet ücreti verilmemesinin hatalı olduğunu, bu sebeple tashih talebinde bulunmuş ise de, 6100 sayılı Kanun'un 304 üncü vd. maddesinde hükümdeki yazı ve hesap hataları ile, diğer benzeri açık hataların re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği, 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinde ise, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi uyarınca mahkemece davalı tarafın malvarlığının tamamı ya da bir kaçı yönünden tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilebileceği, takdir yetkisinin mahkemede olduğu, bu nedenle reddedilen malvarlığı yönünden karşı taraf lehine vekâlet ücreti doğmayacağı, Dairemizce bu husus göz önüne alınarak karşı taraf lehine vekâlet ücreti takdir edilmediği,6100 sayılı Kanun'un 304 üncü ve 305 inci maddesini uygulanmasını gerektirir bir hata yapılmadığı, bu haliyle, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tashih ve tavzih yolu ile giderilemeyeceği, bu nedenle koşulları oluşmadığı..." gerekçesi ile davalı vekilinin hükmün tashihine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;. Ortak konutu terkeden davalı,davacıdan habersiz ev ve arabasını satışa çıkarttığını, dava konusu mal varlıklarını satmaya ihtiyacı olmadığını ancak ailesinin ekonomik geleceğine zarar vermek ve davacıyı da zor durumda bırakma için satışa yönelik hazırlık hareketlerine giriştiğini, tanık beyanları ile de budurumun sabit olduğunu, savurgan bir kişi olduğunu ileri sürerek reddedilen kısım yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dinelenen tanıklar,toplanan belgeler ve deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde kanunda düzenlenen seçimlik şartlardan hiçbirinin erkek aleyhine gerçekleşmediğini, erkeğin eylemleri sebebiyle ailenin ekonomik varlığının tehlikeye düşmesi olgusundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını,evlilik birliği içinde evine,ailesine bağlı,kazançlarını ailesi için sarf eden bir yaşam sürdüğünü, kötü bir alışkanlığı ve yaşam tarzın olmadığını, kısmen kabulüne karar verildiğine göre lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kabul edilen kısım ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan tasarrufun sınırlandırılması davasında, davalı erkeğin, ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesini gerektirecek ölçüde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının gerekip gerekmediği, bu sınırlamanın ölçülülük ilkesine uyup uymadığı ile kısmen kabul kısmen reddedilen talep nedeniyle davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekileri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.