"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1631 E., 2023/1892 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Besni 2. Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi
SAYISI : 2020/179 E., 2022/146 K.
Taraflar arasındaki boşanma dosyasından istinaf aşamasında tefrik edilen ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet eşyası alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma davaları yönünden başvurunun usulden kabulü ile kararın ziynet eşyası alacağı kısım hariç olmak üzere kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kadının ziynet eşyası alacağı davasının ise tefrikine karar verilmiştir. Tefrik edilen ziynet eşyası alacağı davası yukarıda yazılı esasa kaydedilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ziynet eşyaları ile davalı adına taşınmaz satın alındığını belirterek 22 gramdan 12 çift bilezik, 1 adet çeyrek altınlı bileklik, 2 adet normal bileklik, 4 adet yüzük, 1 çift küpe, 1 adet set, 5 metre zincir ve zincirin ortasında 1 adet ismet ile 1 adet çeyrek altın olan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile de aynen iade talebinden vazgeçerek 246.932,14TL bedelin tarafına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma davasına ilişkin açıklamalarda bulunmuş olup ziynet yönünden bir açıklama yapmamıştır. Beyan dilekçesi ile tarafların anlaşması üzerine altınların satılıp yerine ev alındığını, davalının bu konuda davacıya bir zorlamasının bulunmadığını belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin 11.01.2022 tarihli dilekçesinden ziynet eşyalarının ev almak için bozdurularak kullanıldığının ve geri verilmediğinin anlaşıldığı, ziynet eşyalarının rıza ile verildiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle kadının ziynet eşyası alacağı davasının kabulü ile 246.932,14 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ortak kararı ile ziynet eşyaları bozdurularak taşınmaz satın alındığını, davacının ziynet eşyalarının akıbetini bilmesine rağmen talepte bulunmasının haksız olduğunu, kadının elinden zorla alındığını ispatlayamadığını, yalnızca düğüne ait fotoğraflar üzerinden alınan bilirkişi raporu ile rızanın ispat edilemeyeceğini belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci, 2, nci ve 6 ncı maddeleri, 220 nci maddesi, 222maddesi, 226 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 288 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.