"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/45 E., 2022/419 K.
DAVA TARİHİ : 22.07.2011
KARAR : Ret
Taraflar arasında görülen evlilik kaydının iptali davasında görevli Mahkemece verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın mirasçıların elbirliği ile dava açma zorunluluğu bulunmadığı, davacının tek başına dava açabileceği, davanın esasının incelenmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; murisi ...'nın 24.10.1941 yılında vefat ettiğini, murisinin nüfus kayıtlarına göre 26.03.1942 yılında ...Parmaksız ile evlenmiş göründüğünü, ölü kişinin bir yıl sonra evlenmesinin mümkün olmadığını, Elif'in fakir ve kimsesiz olduğunu ve murisin evinde hizmetçilik yaptığını, sonradan nüfusa gerçek olmayan evliliğin varmış gibi kayıt ettirildiğini belirterek davanın kabulü ile evlilik kaydının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. MAHKEME KARARI
1.Genel Mahkemenin 03.01.2012 tarihli ve 2011/297 Esas, 2011/523 Karar sayılı kararıyla; davanın evlilik kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, kaydı düzeltilmesi istenen ...'nın getirtilen nüfus kayıtlarına göre 26.09.1942 tarihinde evlendiğinin ve 24.10.1942 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığı, bu şekilde nüfus kaydının kapatıldığı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 14 üncü maddesine göre kapalı kayıtlarda işlem yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararın, davacı vekili tarafından davanın reddi yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.04.2013 tarih 2012/10359 Esas, 2013/10214 Karar sayalı kararı ile görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu ve evlilik kaydının iptali istenen ...'nın 1995 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılmasına göre mirasçılarına davanın yöneltilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir
2.Görevli Mahkemenin 22.12.2015 tarihli 2014/60 Esas, 2015/805 Karar sayılı kararıyla; muris ...'nın diğer mirasçılarının da olduğu, söz konusu evliliğin iptali davasının tüm mirasçıları tarafından hep birlikte açılması gerektiği, davacının tek başına bu davayı açamayacağı ve bunun dava şartı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 22.12.2015 tarihli kararına karşı davacı vekili davanın reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 10.12.2018 tarihli, 2017/2131 Esas, 2018/14251 Karar sayılı kararı ile davacının, murisin evlilik kaydının iptalini tek başına talep edebileceği, mirasçılar tarafından elbirliği ile bu davanın açılmasının zorunluluğu olmadığını, murisin diğer mirasçılarının isterlerse davacı yanında davaya müdahale talebinde bulunabilecekleri, bu nedenle davanın esası hakkında inceleme yapılarak bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muris ...'nın 26.09.1942 tarihinde ...Parmaksız ile evlendiği ve 24.10.1942 tarihinde vefat ettiği, evliliğin 27.10.1942 tarihinde tescil edildiği, evlilik tescil işlemlerinin evlilik tarihinden sonra da yapılabileceği, dosyaya gelen resmi evrakların aksinin davacı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, belediyeden gelen yazı ile 1942 yılında evliliğin var olduğuna ilişkin herhangi bir kayda ulaşılamadığını, başka mahkemede görülen nüfus tahsisi davasında ...Parmaksız'ın beyanında muris ... ile aralarında evlilik olmadığını ve sahte evlilik ilmuhaberi düzenlendiğini beyan ettiğini, bu beyanın dosyada mevcut olduğunu, davacının annesi henüz hayatta ve muris ile evli iken ikinci evliliğin mümkün olmadığını, bu nedenle dosyadaki evlilik ilmuhaberinin sahte olduğunu belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlilik kaydının iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın reddi kararının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 141 vd maddeleri, 5490 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Dosya kapsamından yapılan incelemeye göre; davacı ...'nın babası ... ile ...’nın nüfus kayıtlarındaki evlilik tarihinin önce 26.03.1942 olarak görünmekte olduğu, bu tarihte ... ile davacının annesi ... Erkoca’nın evli olduğu, Nüfus Müdürlüğünce sunulan 2002 tarihli düzeltme belgesine istinaden evlilik tarihinin bu sefer 26.09.1942 olarak değiştirildiği ve düzeltme belgesinin evlilik ilmuhaberine dayalı olarak hazırlandığının bildirildiği, Özbağ Belediyesince 1942 senesine ait olan evlilik kayıt defterinde ... ile ...’ya ait evlilik kaydının bulunmadığının bildirildiği, dosya içeriğinde ...’nın baba hanesinde bekar olarak göründüğünün belirtildiği, Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.1943 tarih 1943/89-233 sayılı kararında, davayı açan ... isimli kişi tarafından, ...'nın annesinin ... değil ...olduğu, ...’ün davayı açan ...’ın teyzesi olduğu ve bu akrabalık ilişkisinden davacı ... Aşkın'a veraset ilamı verilmesi ve ...'nın anne adının değiştirilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece ...'nın anne adı ...olarak değiştirilerek ...’ün mirası yönünden ...'a veraset ilamı düzenlendiği, bu kararın kesinleştiği, davacı ...'nın bu tarihte küçük yaşta olduğu, sonradan davacı tarafından anne adının ... olarak düzeltilmesi amacıyla dava açıldığı, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.1997 tarih 1993/903 Esas, 1997/529 Karar sayılı onanarak kesinleşen kararında, davacının annesinin adının ... olarak düzeltilmesine karar verildiği ayrıca kararın gerekçesinde Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.1943 tarih 1943/89 Esas sayılı dosyasında ...’ın taraf sıfatının sorgulanmadığının ve bu nedenle tutarlı bir karar olmadığının belirtildiği, işbu dosyada ...'nın yazılı ve sözlü olarak verdiği beyanlarda; davacı ...’nın annesinin ... olduğunu, kendisinin ... ve ... çiftinin yanına hizmetli olarak çalışmak için gittiğini, 3 sene çalıştığını, ... ve ...’nın vefat ettiğini, kendisinin de bu sırada bacağında çıkan yara nedeniyle hastalandığını, uzun süre yatalak kaldığını, bu sırada evine gelen ... tarafından nüfus cüzdanının habersiz şekilde alındığını, bu şekilde ...’ın kendisini ... ile evli gösterdiğini ve ...’nın annesi olduğu iddiası ile dava açtığını belirtmiş olduğunun anlaşıldığı, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 08.07.1997 tarih 1993/903 Esas, 1997/529 Karar sayılı kararına karşı yargılamanın iadesi talebinin de reddine karar verilerek kararın onanarak kesinleştiği, Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.1943 tarih 1943/89-233 sayılı kararında davacı olarak görünen ...’ın aslında davacının annesi olan ...’ün öz yeğeni olmadığının eldeki dosya kapsamından anlaşıldığı, şöyle ki; davacı tarafından alınan ...’a ait veraset ilamında (Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.06.1992 tarih 1992/263 Esas, 1992/398 Karar sayılı kararı) ...’ın anne adının Meryem olduğunun belirtildiği, bununla birlikte davacı tarafından ... ve ... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davalarında Mahkemece Nüfus Müdürlüğüne bildirim yapılmak sureti ile 1999 yılında davacının annesi ...’ün kardeşi görünen...’nin annesinin isminin değiştirilmesine karar verildiği, böylece ... ile...’nin kardeş olmadıklarının anlaşıldığı, nüfus kayıtlarından...’nin ...’ın annesi ve ...’ın ise üvey annesi olduğunun anlaşıldığı; buna göre davacının eldeki davada, davacının babasının ...ile olan evliliğinin aslında var olmadığına, annesi ...’ün mirasından davacının mahrum kalmasını sağlamak amacıyla nüfus kayıtlarında değişikliklerle bu evliliğin sağlandığına, bu evliliğin nüfus kayıtlarında önce 26.03.1942 tarihinde görünüp daha sonra 2002 yılında yapılan düzeltme ile 26.09.1942 tarihi ile değiştirildiğine, değişiklik sebebinin net olmadığına, ve herhangi bir gerekçeye dayanmadığının anlaşılmasına göre 26.03.1942 tarihli evliliğin nüfus kaydına ne şekilde ve neye istinaden işlendiğinin sabit olmadığına, Özbağ Belediyesinden gelen yazılarda dava konusu evliliğin kaydının bulunmadığına ilişkin iddialar bulunduğuna göre tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
... ile ...’nın 26.03.1942 tarihli evliliklerinin re'sen hangi belgeye dayanılarak bu tarih olarak nüfusa kaydedildiği, sonradan evlilik tarihinde yapılan değişikliğin dayanağı olarak gösterilen düzeltme belgesinin nüfus müdürlüğü tarafından re'sen mi yoksa bir başvuru sonucu mu hazırlandığına ilişkin cevabın dosyada mevcut olmadığı, ...'nın Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/903 Esas sayılı dosyasında verdiği ifade ile mevcut evliliğin çeliştiği, evlilik ilmuhaberinde defterde sıra numarası yazılı olmasına rağmen Erevik Köyünün bağlı olduğu Özbağ Belediyesinden gelen yazılarda dava konusu evliliğin kaydının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmış olup, mahkemece bu hususlar nüfus müdürlüğüne ayrıntılı şekilde sorularak, ilk evlilik tarihinin nüfus kayıtlarına işleniş nedeni ve 60 yıl sonra düzeltme yapıldığı iddiasıyla değiştirilen evlilik tarihinin re'sen mi yoksa bir başvuru sonucu mu düzeltildiği yönünde gerekli bilgiler, sonuca etkili eski ve yeni nüfus kayıtları ve evlilik kaydına ilişkin tüm belgeler getirtilerek ve dosya kül halinde tekrar değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.