Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9637 E. 2024/7954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve gerekçelerine göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2415 E., 2023/2759 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/623 E., 2023/213 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma hükmü kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığının iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ve 2019/424 esas, 2022/245 karar sayılı ilamı ile erkeğin bir çok defa kadına şiddet uyguladığı, oro.., fah..., şerefsizin kızı(kadının ailesine de) gibi hakaret ve küfür mahiyetinde söylemlerde bulunduğu, kızdığında evde bulunan malzemeleri dökerek yeniden dükkana götürerek evin, eşinin ve çocuklarının temel ihtiyaçlarını gidermediği, kadının çalışmak zorunda kaldığı, ortak çocuk ... için parmaklarını kaybetmiş olmasından dolayı beddua ve aşağılamalarda bulunduğu, kızdığında çocuklarını eve almadığı, aşağılama ve hakaret içeren söylemlerde bulunduğu, çocuklarına şiddet içeren eylemlerde bulunduğu, kadının evin temizlik ve yemek ihtiyaçlarını gidermekte ihmalkar davrandığı, çocukların temizliği hususunda ihmalkar davrandığı, başkalarının yanında eşi için kabul edilemeyecek olan söylemlerde bulunduğu(bu popo başkasının olacak), eşine sen ne halta yarıyorsun gibi söylemlerde bulunduğu, gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 300,00'er TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2022 tarih ve 2022/2490 Esas, 2022/3419 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece gerekçeli kararda; taraflara yüklenen kusurların hangileri olduğu açıklandığı, ancak kusur dağılımı (tam-ağır-eşit-hafif) yapılmadığı, bu sebeple kusur dağılımı yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile sair istinaf talepleri incelenmeksizin, kesinleşen kısımlar hariç kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bir çok defa kadına şiddet uyguladığı, or.. , fah..., şerefsizin kızı (kadının ailesine de yönelmiş hakaret) gibi hakaret ve küfür mahiyetinde söylemlerde bulunduğu, kızdığında evde bulunan malzemeleri dökerek yeniden dükkana götürdüğü, evin, eşinin ve çocuklarının temel ihtiyaçlarını gidermediği, kadının bu nedenle çalışmak zorunda kaldığı, ortak çocuk ... için parmaklarını kaybetmiş olmasından dolayı beddua ve aşağılamalarda bulunduğu, kızdığında çocuklarını eve almadığı, aşağılama ve hakaret içeren söylemlerde bulunduğu, çocuklarına şiddet içeren eylemlerde bulunduğu, kadının evlilik birliği içindeki tutum ve davranışları incelendiğinde; kadının evin temizlik ve yemek ihtiyaçlarının giderilmesinde ihmalkar davrandığı, açık alanda ve üçüncü kişilerin yanında eşi için kabul edilemeyecek olan söylemlerde bulunduğu, bu kapsamda, "sen ne halta yararsın, sen ne boka yararsın", "ben başka birisini koluma takacağım dükkanın önünden geçeceğim", "bu popo başkasının olacak" şeklindeki sözlerine tanıkların şahitlik ettiği, evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma davalı erkeğin ağır kusurlu davranışlarıyla sebep olduğu, kadının ise daha hafif kusurlu davaranışlarının bulunduğu, kadın yararına nafaka ve tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile boşanma hükmü kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep

ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti ve aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece kadına evin yemek ihtiyaçlarının giderilmesinde ihmalkar davrandığı kusur olarak yüklenmiş ise de; bu iddia ispatlanamadığı için kadının kusurları arasından çıkarılması gerektiği, öte yandan erkek, kadının güven sarsıcı davranışta bulunmasına vakıa olarak dayanmış olup tanık beyanlarıyla ispatlanan kadının erkeğe "başka birini koluma takacağım dükkanın önünden geçeceğim, bu popo başkasının olacak" şeklindeki söylemi güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğundan kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği, bu durumda dahi kusur dağılımı değişmemekte olup evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden faiz işletilmesi isteği bulunduğu halde bu konuda karar verilmemesinin doğru olmadığı, kadının çocuklar için 750,00'şer TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu halde Mahkemece talep aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, gerekçenin değiştirilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar için aylık 300,00'er TL tedbir ve 750,00'şer TL iştirak nafakasına, taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.