"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/933 E., 2023/1246 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/74 E., 2022/226 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına yoğun baskı ve kötü davranış uyguladığı, kendisine mutlak itaat beklediği, erkeğin aralarında yaşana her şeyi annesine anlattığı, ortak konutun anahtarını annesine verdiği, davalının annesinin tarafların evliliklerine çok karıştığını, kadını ve ailesini küçümsediği, her iki tarafın da çalışmasına rağmen erkeğin ev işlerinde kadına yardımcı olmadığı, kadının giyim kuşam, sözleri ve davranışlarına müdahaleye ettiğini, kadına hakaret ettiği ve evden kovduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve takıların bedelinin kadına iadesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik hayatında yaşananları annesi ve arkadaşlarına anlattığı, onların yönledirmelerine göre hareket ettiği, evlendikten sonra evin giderlerine maddi anlamda katkıda bulunmadığı, kadının erkeğin istememesine rağmen alkollü mekanlara, türkü barlara arkadaşları ile gittiği, yaşana sorunlarda yatakları ayırdığı, erkekten sürekli ev işi beklediği, erkeğin maddi sıkıntıda olmasına rağmen doğum gününde organizasyon yapmasını ve kendisine hediye almasına beklediği, alıngan, olayları büyüten kişilikte olduğu erkeğin annesi ile görüşmesini istemediği, erkeğin kök ailesinin ve arkadaşlarını misafir olarak kabul etmediği, her fırsatta evlendiği için pişman olduğunu söylediği, erkeği aşağıladığı ve ona hakaret ettiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, koşulları oluşmayan ziynet eşyası alacağı talebinin reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı-karşı davacı erkeğin eşine karşı her konuda erkeğin kadınından üstün olduğunu söylediği, eşini himayesi altına almaya çalışarak, kendisinin Osmanlı tarzı bir erkek olduğunu söylediği bu haliyle eşine karşı psikolojik şiddet uyguladığının anlaşıldığı, davacı-karşı davalı kadına atfı kabil bir kusurun ise ispatlanamadığı, tarafların evlilik birliğinin davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, tarafların dosyaya yansıyan gelir durumları nazara alınarak davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı tanıklarının anlatımlarına göre düğünde takılan takıların erkeğin ailesi tarafından alındığının sabit olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve ziynet eşyası davasının kabulü yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve miktarları, karşı davanın ve ferilerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün ve erkeğin boyanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.