Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9810 E. 2024/1845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozmaya uyularak verilen kararda belirlenen çocukla kişisel ilişki kurulması düzenlemesinin ve süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun hüküm verildiği ve çocuğun üstün yararı gözetilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması düzenlemesinin uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1081 E., 2023/1474 K.

DAVA TARİHİ : 04.05.2020

KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çocukla kişisel ilişki kurulması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı baba vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik dışı birlikteliğinden olan ortak çocuğun davacı baba tarafından tanındığını ve annenin çocuğu babaya göstermediğini belirterek; dava sürecinde tedbiren olmak üzere, baba ile çocuk arasında hafta sonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; annenin evlilik dışı hamilelik nedeniyle zor bir süreç geçirdiğini, davacının desteği olmadığını, çocuğun kalp ameliyatı olduğunu, sağlığının ve ilaçlarının düzenli takibinin gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun gelişimi açısından baba sevgisinden mahrum kalmaması gerektiği, babayla kişisel ilişki tesisinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu ancak uzman raporu, çocuğun yaşı, taraflar arasındaki husumet nedeniyle babanın çocukla görüşmemiş olması, çocuğun rahatsızlığının bulunması ve babanın yoğun çalışma temposu dikkate alındığında yatısız kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı gerekçesi ile; davanın kabulü ile baba ve çocuk arasında her ayın birinci pazar günü saat 13.00'ten saat 16.00'ya kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın dayanağı olan uzman raporunun tebliğ edilmediğini, kişisel ilişki süresinin çok az olduğunu, davacının işlerini görüşme zamanlarına göre ayarlayabileceğini, çocuğun rahatsızlığına babanın da özen göstereceğini ve kişisel ilişki süresinin az olduğunu belirterek; kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzman raporlarına itirazlarının dikkate alınmayarak karar verildiğini belirterek; kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan kişisel ilişkinin çocuğun gelişimi ve babalık duygularının tatmini açısından yetersiz olduğu, annenin çocuğu babaya göstermediği, çocuğun babaya alışması ve karar kesinleşinceye kadar güven duygusunun oluşabilmesi için ilişkinin kararın kesinleşinceye kadar tedbiren de sürdürülmesi gerektiği gerekçesi ile; davalı anne vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı baba vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak baba ile çocuk arasında hüküm kesinleşinceye kadar her ayın ikinci ve dördüncü pazar günü saat 10.00'dan saat 18.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan saat 18.00'e kadar tedbiren; hüküm kesinleştikten sonra her ayın birinci ve üçüncü cumartesi saat 10.00'dan pazar günü saat 18.00'e, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00'e, yarıyıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 18.00'e, temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan yirminci günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tümü yönünden yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 30.03.2023 tarih ve 2023/1240 Esas, 2023/1514 Karar sayılı kararı ile davacı babanın ortak çocuk ile arasında kişisel ilişki kurulması davasının kabul edilmesi doğru olmuş ise de, dosyanın tetkikinden ortak çocuk Işıl ile baba arasında doğumundan bu zamana kadar kişisel ilişki kurulmamış olması, çocuğun yaşının küçük olması ve özel sağlık sorunlarının bulunması dikkate alındığında baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi fazla olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bu yönden bozulmasına, davalı vekilinin diğer itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak, "...ortak çocuk ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi babalık duygularının tatmini ve çocuğun kişisel gelişimi açısından yetersizdir. Davalı annenin çocuğu davacıya göstermek istememesi ve ilk derece mahkemesince tedbiren kişisel ilişki talebinin kabul edilmemesi nedeniyle davacı baba ile ortak çocuk bu zamana kadar biraraya gelememiştir. Ortak çocuğun davacı babaya alışması ve güven duygusunun oluşabilmesi için karar kesinleşinceye kadar ortak çocuk ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Bu bakımdan davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasının gerektiği..." gerekçesi ile 19.03.2019 doğumlu Işıl ile davacı arasında her ayın 1. ve 3. haftası pazar günü saat 10.00'dan saat 18.00'a kadar, Ramazan ve Kurban Bayramlarının 2. günü saat 10.00'dan saat 18.00'a kadar tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, hükmün kesinleşme tarihinden itibaren çocuk Işıl ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü saat 10.00'dan pazar günü saat 18.00'a kadar, Ramazan ve Kurban Bayramlarının 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 18.00'a kadar, her yıl 01 Temmuz günü saat 10.00'dan 7 Temmuz günü saat 18.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; daha önce kurulan kişisel ilişkinin azaltılmasını gerektirir bir durumun olmadığını, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuğun hastalığının uzun süreli ayrılığa uygun olmadığını, baba ile daha önce hiç görüşmediğini, çocuğun yüksek yararının gözardı edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmaya uyularak ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesinin ve ilişkinin süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.