Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9891 E. 2024/6374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasının hukuki niteliğinin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına mı yoksa zinaya mı dayandığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının dava dilekçesi, cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçeleri ile ön inceleme duruşması tutanakları birlikte değerlendirildiğinde boşanma davasının zina sebebine değil, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayandığı, bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesince olmayan zina sebebine dayalı boşanma davası hakkında hüküm kurulmasının ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı davanın reddinin hatalı olduğu gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2179 E., 2023/2589 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/171 E., 2023/383 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sürekli borçlandığını ve aileyi zor durumda bıraktığını, borçlarını müvekkilinin ödediğini, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, eve geç geldiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini Demet B. isimli kadınla aldattığını, bu kadının sosyal medyadan erkek ile birlikte fotoğrafını "canım eşim" şeklinde yazarak paylaştığını, erkeğin ortak evi terk ettiğini beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk ve müvekkili lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, müvekkili lehine 15.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili cevaba cevap ile karşı davaya cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde dava konusunun her ne kadar zina nedeniyle boşanma olarak belirtilmiş ise de, dilekçe içeriğine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açtıklarını, ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi gereğince davanın konusunun, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açıldığını beyan ettiklerini, erkeğin sürekli borçlandığını ve aileyi zor durumda bıraktığını, maddî ve manevî destek vermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini Demet B. isimli kadınla aldattığını, bu kadının sosyal medyadan erkek ile birlikte fotoğrafını paylaştığını, erkeğin ortak evi terk ettiğini beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek 17.07.2019 tarihli dilekçesinde; eşinin iddialarının doğru olmadığını, eşinden kaynaklı nedenlerle aynı adreste manen ayrı yaşamakta olduklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili davaya cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; kadının iddialarının kabul etmediklerini, davanın zina sebebine dayalı açıldığını, ayrıca dava dilekçesinde zina sebebine dayanılan olaydan sonra tekrar bir araya gelindiği belirtildiği ve af kapsamında kaldığını, kadının sözlü, duygusal,cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sevgisiz, ilgisiz ve dışlayıcı şekilde davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sosyal medyadan başka erkeklerle görüşerek sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, evin kilidini değiştirdiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla kadının zina sebebine dayalı davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2019 tarih ve 2018/1181 Esas, 2019/891 Karar sayılı kararı ile; erkeğin sürekli borçlandığı, kızının düğününde maddî destek vermediği, cep telefonu ile bir bayan ile mesajlaşmak suretiyle sadakatsiz davrandığı, eşini darp ettiği ve kadının bunun üzerine kızının evine yerleştiği, erkeğin bazı geceler eve gelmediği kanaatine varıldığı, erkeğin davranışları nedeniyle evlilik birliğinin mutluluğunu el birliği ile sağlamak görevini yerine getiremediği, ayrıca birlikte yaşamak ve sadık kalmak ve yardımcı olmak kurallarına aykırı davrandığı böylece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yargılama aşamasında ergin olduğundan velâyet konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına, ortak çocuk lehine dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 manevî tazminata karar verilmiş, davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe, dava dilekçesinin erkeğe usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu sebeple erkeğin 17.07.2019 tarihli cevap dilekçesinin süresinde olduğu, erkeğin cevap dilekçesinin kadına tebliğ edilmediği, dilekçeler aşaması tamamlanmadan yargılama yapılarak hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sürekli borçlandığı, kızının düğününde maddî destek vermediği, cep telefonu ile bir bayan ile mesajlaşmak suretiyle sadakatsiz davrandığı, eşini darp ettiği ve kadının bunun üzerine kızının evine yerleştiği, erkeğin bazı geceler eve gelmediği kanaatine varıldığı, erkeğin davranışları nedeniyle evlilik birliğinin mutluluğunu el birliği ile sağlamak görevini yerine getiremediği, ayrıca birlikte yaşamak ve sadık kalmak ve yardımcı olmak kurallarına aykırı davrandığı, ancak her ne kadar kadın zina nedenine dayalı boşanma talebinde de bulunmuş ise de erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiğine dair somut bir delili bulunmadığı, tarafların aldatma eyleminden sonra bir araya geldikleri, ancak erkeğin borçlanmaları sebebiyle ailesini maddî olarak zor dunumda bıraktığı, fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin erkeğin kusuru ile temelinden sarsıldığı ve devamında taraflar ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddine, kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk lehine hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakası çocuğun ergin olduğu tarihe kadar geçerli olacağından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin reddedilen karşı boşanma davası, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ve kusur belirlemesinin dosya kapsamında sunulan delillerle uyumlu olmadığı, kadının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası bulunmadığı halde talep sonucu aşılarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, Mahkemenin ilk kararı yalnızca erkek tarafından istinaf edildiğinden, kadının reddedilen tedbir nafakası yönünden erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, erkeğin aleyhine sonuç doğuracak şekilde kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, yapılan yargılama sonucu erkeğin zinası ispat edilemediğinden, kadının zina sebebine dayalı davasının reddine karar verilmesinin ise doğru olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin, kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadının asıl davası yönünden kaldırılmasına, asıl dava yönünden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, davacı-davalı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davacı- davalı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde davayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak belirlediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın zina sebebine dayalı boşanma davası olarak nitelendirilmesine, evlilik birliğinin temelinden sasrılması sebebine dayalı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin karşı davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasının hukuk nitelendirmesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadının davasının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanıp dayanmadığı, kadının zina sebebine dayalı boşanma davası bulunup bulunmadığı, erkeğin karşı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosyanın incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin karşı davasının reddine, kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddine, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun kadının kabul edilen boşanma davası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadının davası yönünden kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edildiği görülmüştür.

2.Bölge Adliye Mahkemesince, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; dosya içerindeki bilgi ve belgeler ile özellikle kadının dava dilekçesi içeriği, cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesi, ön inceleme duruşması tutanakları birlikte değerlendirildiğinde, kadının zina sebebine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığı, kadının boşanma davasının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olduğu anlaşılmıştır. Kadının zina sebebine dayalı davası bulunmadığına göre, olmayan dava yönünden hüküm kurulması hatalıdır. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince kadının kabul edilen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davası yönünden erkeğin istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde taraflara geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.