Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9908 E. 2024/3386 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı koca tarafından davacı eşin rızası olmadan satıldığı iddia edilen taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve satış işleminin iptali.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış tarihinde aile konutu olarak kullanılmadığının tanık beyanları ve MERNİS kayıtları ile sabit olması, davacı eşin rızasının bulunmaması iddiasının ve tapuda teminat amaçlı verilen vekaletname ile satış yapıldığı iddiasının aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazın satışının geçerliliğini etkilememesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1160 E., 2023/1045 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/630 E., 2021/254 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil, aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'nın evli olduklarını, davalı eş adına kayıtlı olan İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, Toki İstanbul Kayabaşı alt gelir/KBAAĞ proje kodlu 11. Bölge ada nolu B-1 78 Blok nolu 7. Kat kapı nolu 30. bağımsız bölüm nolu dairenin davacının rızası alınmadan diğer davalıya tapudan 25.08.2016 tarihinde devredildiğini, dava konusu taşınmaz kiraya verildiğinden davacının devirden haberdar olmadığını, dava konusu taşınmazın tarafların oturduğu Zeytinburnu'ndaki evin kirasına destek olması amacıyla kiraya verilmiş olduğunu, davalı eşin maddî açıdan zorlanması ile davacının yaptığı araştırma sonucu taşınmazın satıldığını öğrendiğini, dava konusu taşınmazdan başka tarafların gayrimenkulünün bulunmadığını, dava konusu taşınmazda 2012-2014 yılları arasında oturduklarını belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın devir işleminin iptali ile davalı ... adına tesciline ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın aile konutu olmadığını, içinde kiracı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık ...'nin beyanıyla 2015 yılından beri dava konusu taşınmazda kiracı olarak oturduğunun sabit olduğu, ayrıca mernis kayıtlarıyla davacı kadın ve davalı eşinin dava konusu taşınmazdan farklı bir adreste oturduklarının sabit olduğu, emniyet araştırmasında 2014 yılına kadar tarafların dava konusu taşınmazda oturduklarının ve 10.02.2014 tarihinde taşındıklarının bildirildiği, tanık beyanlarından tarafların taşındıktan sonra Zeytinburnu'nda kiraladıkları evde oturdukları ve dava konusu taşınmazın devir tarihinde de kiraladıkları bu evde oturduklarının sabit olduğu, taşınmazın 14.02.2017 tarihinde davalıya devredildiği, bu nedenle devir tarihinde dava konusu taşınmazın davacı ve davalı eşinin aile konutu olmadığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olarak satın alındığını, taşınmazın kirası ile tarafların geçimlerini sağladıklarını, ailenin tek mal varlığının dava konusu taşınmaz olduğunu, devir işlemi ile ailenin ekonomik durumunun ciddi anlamda sarsıldığını, dosyaya giren belgelerden anlaşılacağı üzere davalı eş tarafından dava dışı Hasçı Kuyumculuk'un davalı ...'a olan borçlarına karşılık teminat verme maksatlı ipotek tesis işlemi yapılacakken davalı eşin tecrübesizliği nedeniyle verdiği vekâletname sonucu devir işleminin gerçekleştiğini, yapılan işleme davacının rızasının bulunmadığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak dava dışı Hasçı Kuyumculuk’un davalı ...’a olan borçlarına teminat verme amacıyla verilen vekâletname sonucunda devir işleminin gerçekleştiği, davalı ...'ın dosyadaki ifadesinin de bu yönde olduğu, bu nedenle davadaki hukuki saiklerini bu yönde ıslah ettiklerini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, davanın reddi koşullarının oluşup oluşmadığı, tahkikat aşamasından sonra temyiz aşamasında ıslah talebinin değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.