"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2074 E., 2023/2097 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/120 E., 2023/273 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davalının uyuduğu sırada davalıya mesaj geldiğini, telefonu sessize almak için aldığında davalının Necati Soylu adına fake hesap açtığını, erkeklerle mesajlaştığını, +18 konuşmalar ve videolar gördüğünü, bu videonun eşine ait olduğunu, kendi banyolarında kendi kıyafetleri ile çekildiğini, davalının müvekkilini aldattığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, haysiyetsiz hayat sürdüğünü, müvekkilini tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, tarafların amca çocukları olduğunu, taraflar arasındaki tartışma ve sorunun mal paylaşımına dayandığını, davacının iftira attığını, kıskançlık yaptığını, müvekkiline hakaret ettiğini, ortak çocuğuda alarak evden ayrılıp sonrasında Fransa'ya gittiğini ve çocuğunu göstermediğini beyanla davacının davasını reddine, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2022 tarih ve 2021/258 Esas, 2022/372 Karar sayılı kararı ile; davalının telefonunda bulunan gayriahlaki görüntülerin tarafların müşterek konutuna ait banyoda çekildiği ve davalının telefonunda yer aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı bu videoları çeken kişinin S. Ş. isimli kişi olduğu iddia etmiş ise de, bu kişinin tespiti için her hangi bir bilgi ve belge sunmadığı, evinde video çeken ve telefonunda videosu bulunan kişinin iletişim bilgilerinin bulunmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğu, buna göre S. Ş. isimli kişinin hayali kişi olduğu kanaatine varıldığı, boşanmaya sebep olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 1,000,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacı lehine 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş, kararın davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının süresi ve miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları, ortak çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki düzenlemesi yönünden, davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının cevaba cevap dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve dilekçeler aşaması tamamlanmadan hüküm kurulması, davacı lehine ön inceleme duruşmasında tedbir nafakasına karar verildiği halde hükümde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilerek infazda tereddüt oluşturulması, olay tespiti yapıldığı halde davalıya yüklenen kusurun belirtilmemesi gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının telefonunda bulunan gayriahlaki görüntülerin tarafların müşterek konutuna ait banyoda çekildiği ve davalının telefonunda yer aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı bu videoları çeken kişinin S. Ş. isimli kişi olduğunu iddia etmiş ise de, bu kişinin tespiti için her hangi bir bilgi ve belge sunmadığı, evinde video çeken ve telefonunda videosu bulunan kişinin iletişim bilgilerinin bulunmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğu, buna göre S. Ş. isimli kişinin hayali kişi olduğu kanaatine varıldığı, bu hale göre davalı erkeğin gayri ahlaki videolar çekip evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olduğu ve davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 1.000,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının ilk karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacı lehine 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ve süresi, hükmedilmeyen yoksulluk nafakası ile davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davalının gayrı ahlakı videolar çekmesi sebebiyle kusurlu bulmuş ise de, davalının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu şeklinde kusur belirlemesinin düzeltilmesine, davalının tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının ilk karar tarihi itibariyle kaldırılmasının hatalı olduğu, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu, tarafların ayrı yaşadığı dönemde çocuğun annesinin yanında kalması, çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç olması hususları dikkate alındığında çocuğun velayetinin anneye verilmesinde ve kişisel ilişki düzenlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı kadın vekilinin, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde değiştirilmesine, yine kararın üçüncü ve onuncu bentlerinin hükümden çıkarılmasına, davacı lehine dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına (tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla), kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 50.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminata, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.