Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1068 E. 2024/8851 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin ölümü üzerine boşanma hükmünün kesinleşip kesinleşmediği ve evlilik birliğinin ölümle mi yoksa boşanma kararıyla mı sona erdiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin ölümüyle evlilik birliğinin sona erdiği iddiasının aksine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar kesinleşmiş ve boşanma hükmü de davalı erkek ölmeden önce kesinleşmiş sayılacağından, evlilik birliğinin boşanma kararıyla sona erdiği gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1256 E., 2023/2066 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/234 E., 2020/676 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 24.03.2021 tarihli ek kararı ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde; davalının müvekkilini aldattığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk lehine 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının güven sarsıcı davranışta bulunduğu ve evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine hükmedilen aylık 650,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı lehine 11.000,00 TL maddî ve ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3.İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ek kararı ile; davalı erkek vekiline istinaf harç ve masraflarının yatırılması için muhtıra gönderildiği, davalı vekilinin 04.03.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf harç ve masraflarını yatırmayacaklarını beyan ettiği, süresinde istinaf harç ve masraflarının yatırılmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ek karar davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin 25.08.2023 tarihinde vefat ettiği, davacı kadın vekilince boşanma kararı yönünden istinaf talebinde bulunulmadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararının boşanma açısından kesinleşmiş sayılacağı, her ne kadar davalı erkek 25.08.2023 tarihinde vefat etmiş ise de, boşanma kararının daha önce kesinleşmiş sayılması sebebiyle evlilik birliğinin ölümle değil, boşanma kararı ile sona ereceği, dolayısıyla davacı kadının boşanmanın fer'ilerine yönelik istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerektiği, buna göre dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; boşanma kararının kesinleşmediği, evlilik birliğinin ölümle sona erdiğini beyanla boşanma hükmü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında boşanma hükmünün ne zaman kesinleştiği, tarafalar arasındaki evlilik birliğinin davalı erkeğin ölümü ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.