Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1135 E. 2024/8942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ve fer'î sonuçlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe yüklenen "ortak çocuğun oturduğu koltuğa bıçak koymak suretiyle psikolojik şiddet uygulama" eyleminin görgüye dayalı tanık beyanı ile ispatlanamaması ve evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olacak başka bir kusurlu davranışının da ispatlanamamış olması gözetilerek, boşanmaya karar verilmesinde isabet görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1852 E., 2023/1946 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/552 E., 2022/320 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2017 yılında müvekkilinin boşanma davası açtığını, daha sonra tarafların barıştıklarını, taraflar arasında altı yıldır cinsel ilişki bulunmamasına rağmen müvekkilinin 2020 yılının Eylül ayının son haftasında davalının iç çamaşırlarının içine gizlenmiş olarak 2 kutu "Viagra" isimli hapları bulduğunu, haplardan 9 adet eksik olduğunu gördüğünü, müvekkilinin aldatıldığını öğrendiğini, 02.10.2020 tarihinde davalının ekmek bıçağı ile koltukta oturduğunu, çocukların gözleri önünde hapları içip intihar edeceğini söylediğini, 23.10.2020 tarihinde de eşyalarını toplayarak evden ayrıldığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 40.000.00 TL maddî, 40.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların en son birleşmesinden sonra davacının müvekkiline soğuk davrandığını, "Viagra" isimli hapları davacıyla cinsel hayatlarının düzelmesi umuduyla müvekkilinin sipariş ettiğini, davacının kendisini aldatmakla suçladığını, müvekkilinin üç gün ablasının evine gittiğini, geri geldiğinde davacının "git bu evden" demesi üzerine evden ayrıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Eskişehir 4. Aile Mahkemesinin 2017/652 Esas, 2018/39 Karar sayılı dosyasına yapılan feragat beyanı sonrasında birlikte yaşamaya başladıkları, davalının "Viagra" isimli hapı aldığını ancak kullanmadığını belirtmesine karşılık ilaçların eksildiğini gören tanık beyanları, ilacı aldığından ilaçlar görülmeden önce davalı erkeğin hiç bahsetmemiş olması, bu sebeple davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlar sergilediği, ortak çocukları ...'nın da bulunduğu bir ortamda davalının bıçakla evin içerisinde bulunarak farklı davranışlar sergilediği, evlilik birliği içerisinde baba ve eş olma sorumluluğunu tam olarak yerine getiremediği, eşine herhangi bir tartışmadan sonra küserek sosyal ilişkisini sekteye uğrattığı ve tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, tarafların evli kaldığı süre, davalı erkeğe yüklenen kusur ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek kadın için 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı yararına 5100,00 TL vekâlet ücreti takdirine, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar tarihi ile çocuğun reşit olduğu tarih arasında bir ay olduğunu, velâyet, nafaka taleplerinin konusuz kaldığını ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet, kişisel ilişki, nafakalar ve yargılama giderleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davalı erkeğe "güven sarsıcı davranışlarda bulunma" kusuru izafe edilmiş ise de; dosya kapsamı dikkate alındığında davalıya ait olduğu iddia edilen hapların kullanılıp kullanılmadığı ve kim tarafından kullanıldığı hususlarının ispatlanamadığı, bunun "güven sarsıcı eylem" olarak davalıya yüklenemeyeceği ancak mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalının ortak çocuk ...'nın da bulunduğu ortamda oturduğu koltuğun üzerine bıçak koymak suretiyle "psikolojik şiddet" uyguladığı hususu ispat edildiğinden erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kusurun gerekçesinin belirtildiği şekilde düzeltilmesine, davalının sair istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek ve istinaf sebeplerini tekrarla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet, kişisel ilişki ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,182 nci, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir.

2.İlk Derece Mahkemesince erkeğin güven sarsıcı davranışlar sergilediği ortak çocukları ...'nın da bulunduğu bir ortamda davalının bıçakla evin içerisinde bulunarak farklı davranışlar sergilediği, evlilik birliği içerisinde baba ve eş olma sorumluluğunu tam olarak yerine getiremediği, eşine herhangi bir tartışmadan sonra küserek sosyal ilişkisini sekteye uğrattığı ve bu suretle tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, erkeğin hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, "güven sarsıcı davranış" eyleminin kanıtlanmadığı, bu kusurun gerekçeden çıkarılması gerektiği ancak ortak çocuğun oturduğu koltuğun üzerine bıçak koymak suretiyle psikolojik şiddet uyguladığının ispat edildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile kusurun gerekçesi düzeltilerek, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar, davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

3.Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünde olduğu üzere, viagra hapının kullanılıp kullanılmadığı ve kim tarafından kullanıldığı hususu ispat edilemediğinden bu durumun erkek yönünden güven sarsıcı davranış teşkil etmeyeceği açıktır. Ancak İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe yüklenen, "ortak çocuğun oturduğu koltuğa bıçak koymak suretiyle psikolojik şiddet uygulama" vakıasına ilişkin tanık beyanının da görgüye dayalı olmadığı, hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına neden olacak kusurlu bir davranışının varlığı ispatlanamamıştır. Bu itibarla davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda belirtildiği üzere boşanma davasının kabulü yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.